| Tungsten karbür çeşitli aletleri kaplamak için kullanılan bir bileşik. | Open Subtitles | كربيد التنغستن، وهو مركب يستخدم لتغطية أنواع مختلفة من الأدوات |
| Buna bir bileşik ya da molekül diyoruz. 26 atom birbirine kimyasal bağlar ile bağlı. | TED | نحن نسمي هذا مركب أو جزيء، وهو 26 ذرة يتم خياطتها معًا بواسطة روابط ذرية. |
| son 50 yılda bilgi teknolojilerinde dolarda yılda yüzde 28 oranında bileşik artış yaşadık | TED | لقد كان لدينا 28 بالمائة نمو مركب في العام بالدولارات في تقنية المعلومات في الخمسين سنة السابقة. |
| İcat ettiğiniz ve kullandığınız her bir kimyasal bileşik tıpatıp size benzeyen gerçek bir kişiden yapılmakta. | Open Subtitles | فخلف كل تركيبة كيميائية تخترعونها, وتستعملونها, هناك إنسان مثلكم تماماً, |
| Küçük Dünya Ağlarının bileşik Dinamiklerine ne oldu? | Open Subtitles | وماذا عن الديناميكا الجماعية التي تبين أن العالم مكان صغير ومتصل ؟ |
| Göz küresinden alınan bazı örnekler incelediğinde, ...yüksek yoğunlukta, belirlemeyen bir kimyasal bileşik bulundu. | Open Subtitles | و ذلك تم رصده من التحليل الزجاجي الذي تم عمله على العين حيث وجد مركب كيميائي مركز غير معروف |
| bileşik belirlenince mürekkebin imal tarihi bulunmuş olur. | Open Subtitles | تحديد مركب والحصول العام تم تصنيع الحبر. |
| Bu bağışıklık sistemini güçlendiren bir bileşik ve aşırı üretimi seni Promisin'e karşı dirençli hale getirdi. | Open Subtitles | انه مركب لتعزيز نظام المناعة إفراط إفراذه يجعلك تقاوم البروميسين |
| Saçlarını tararken kağıdın üzerine ne olduğunu bilemediğim kırmızı renkte bileşik bir maddeye ait zerreler döküldü. | Open Subtitles | عندما كان يجمع صلاجة رئيس الشعر، لقد لاحظت عدة البقع الحمراء من مركب معروف السقوط على الورق. |
| İlk kurbanlara yapılan otopsi zehrin doğal bir bileşik olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | تشريح جثث الضحايا اكدت ان السم مركب طبيعى |
| Analojik bir bileşik. Nefes alışını ve kalp atışını oldukça düşürecek. | Open Subtitles | إنه مركب ممثال، يبطأ تنفسه ويقلل من ضربات قلبه |
| Ben bile bir gecede bileşik bobin çatlağını tamir edemem. | Open Subtitles | حتى أنا لا يمكنني إصلاح كسر كويل مركب في ليلة واحده |
| Karbon ve sülfürü potasyum, nitrojen ve oksijenden oluşan bir bileşik olan güherçile ile bir araya getiriyor. | Open Subtitles | أدمج الكربون والكبريت بملح صخري، مركب يتألف من البوتاسيوم والنيتروجين والأوكسجين. |
| Buradan bu alevlerin organik bir bileşik yaktığını anlıyoruz. | Open Subtitles | ذلك يخبرنا أن تلك المشاعل تحرق مركب عضوي |
| Hayır, yapılan Çift Kör Testinin katılığına direnç gösteren zeka arttırıcı bir bileşik henüz yok. | Open Subtitles | لا. لا لم يوجد أبداً مركب منشط الذهن يمكنه الصمود أمام صعوبة |
| Suyun, öte yandan, aseton katılmıştı, uhu gibi yapıştırıcılarda bulunan bir bileşik. | Open Subtitles | الماء من الجهه الأخرى كان مذاباً به أسيتون مركب بالعاده يوجد بالمواد الاصقه مثل الصمغ |
| Basit mantarlarda doğal olarak yetişen bir bileşik bulunur ki, bu zihnimizi manevi krallığa doğru açıp sonsuzluğa ulaşmamıza izin verir. | Open Subtitles | مركب طبيعى داخل الفِطر والذى يمكنه أن ينور عقولنا ليدخلنا إلى قصر الروح فيسمح لنا |
| Yine çamaşır suyu bazlı bileşik ve yine halka açık yerde. | Open Subtitles | انه مركب أخر من المبيضات و تفجير فى الخارج أخر |
| Güzel "bileşik saldırı". | Open Subtitles | . تركيبة هجوم رائعة |
| Priox karmaşık bir bileşik. | Open Subtitles | (بريوكس) ذو تركيبة معقدة |
| "Küçük Dünya Ağlarının bileşik Dinamikleri" Jack'in Venedik'te okuduğu kitaptı. | Open Subtitles | الديناميكا الجماعية التي تبين أن العالم مكان صغير ومتصل إنه كتاب قرأه جاك في البندقية |