| Ama diğer müşterilerim senin kütüphanenin ya da buraya uçak biletimin parasını karşılamıyor. | Open Subtitles | لكن العملاء الآخرون لا يدفعون لأجل مَكتبتك أو لأجل تذكرتي للطائرة إلى هنا |
| Hey-hey! Bak dostum, biletimin parasını verdim. İçeri gireceğim. | Open Subtitles | إسمع يا رجل لقد دفعت ثمن تذكرتي و سوف تسمح لي بالدخول |
| Buraya geliş biletimin bedeli Belfast'taki bir işte gözcülük etmekti. | Open Subtitles | سعر تذكرتي لدخول امريكا أن أقوم بمهمة مراقبة بمهمة في بلفاست |
| Ve şimdi sonunda seni bulabildim biletimin süresi dolmuş. | Open Subtitles | و حينما أظفر بكَ في النهاية تنتهي صلاحية تذكرتي |
| Elbette, bir beyefendi biletimin parasını da verirdi. | Open Subtitles | بالطبع أن النبيل سيدفع ثمن تذكرتي. |
| Hayır, biletimin tarihini değiştirdim. | Open Subtitles | لا , لقد غيرتُ تذكرتي |
| - Uçak biletimin yanında olmalı. | Open Subtitles | -يجب أن يكون بجانب تذكرتي |