| Ne güzel bilezikler var görmelisin bana bu bilezikleri satın alan adamla evleneceğim. | Open Subtitles | هل تدركين جمال هذه الأساور ؟ سأتزوج الرجل الذي سيشتري لي هذه الأساور |
| bilezikler sendeymiş. Onları her yerde aradım. | Open Subtitles | اذن الأساور مَعك و قمت بالبحث عنهم فى كل مكان |
| Beni bırak yeni geline çok güzel bilezikler getirdim. | Open Subtitles | انك نسيتنى لقد جلبت هذه الأساور الجميلة للعروس الجديدة |
| Amber bilezikler, inci takılarla, Ve eşarplarla ve yelpazelerle. | Open Subtitles | مع أساور الكهرمان ، والخرز ، والوشاحات والمشجعين. |
| O zamanlar, okuldan sonra, akşam yemeği telaşı başlamadan bana ekmekten bilezikler yapardı. | Open Subtitles | بتلك الفترة، بعد المدرسة قبلوجبةالعشاء.. كان يخَبز لي أساور مصنّوعة من الخبز |
| Büyük bilezikler, büyük küpeler takıların büyük olması genel olarak çok popüler bu ara. | Open Subtitles | أساور كبيرة جداً أقراط كبيرة جداً الأكسسوارات الكبيرة جدا . عموماً، شعبيه جداً الآن |
| Daha önce de birbirlerinden ayrıldıklarında bayılmışlardı, şu bilezikler nedeniyle. | Open Subtitles | أغمي عليهما أيضاً من قبل عند فصلهما بسبب الأساور |
| bilezikler takanlar arasında fizyolojik bir bağ yaratıyor. | Open Subtitles | إن الأساور تولد ترابطاً فيسيولوجياً بين من يرتدونها |
| bilezikler çıkarıldıktan sonra da bu fizyolojik bağın devam ettiğini duydunuz mu hiç? | Open Subtitles | هل سمعت باستمرار الرابطة الفيزيولوجية.. بعد إزالة الأساور على سبيل المثال؟ |
| 6 yaşında olmadığından beri, parlak bilezikler derdim. | Open Subtitles | بما أنكِ لست في العمر السادسه فسأقول الأساور اللامعه |
| Güzel bilezikler, burun hızması takıyor, Ay kraliçesi gibi görünüyor. | Open Subtitles | الأساور ، والزمام وربطة الخصر تجعل الملكة جميلة كالقمر |
| Sarkılar söyleniyor...bilezikler şıngırdıyor. | Open Subtitles | مع راجا أواشتي الأغاني تغنى.. الأساور ترن |
| Bu sıradan bilezikler ona uygun değil. | Open Subtitles | هذه الأساور العادية لن تناسبها |
| bilezikler takanlar arasında fizyolojik bir bağ yaratıyor. | Open Subtitles | -بالطبع تكوّن الأساور رابطة فيزيولوجية بين من يرتديها |
| Sıradan gümüş bilezikler satan bir kuyumcu buldun mu? | Open Subtitles | هل عثرتِ على محل مجوهرات يبيع أساور غير مصنفة؟ |
| Kurşun geçirmez bilezikler ve gerçeklik kementiyle birlikte. | Open Subtitles | كاملاً مع أساور مضادة للرصاص وحبل الحقيقة |
| Yatak odasına gizlice girdi, ne var ne yok topladı, ...inci kolyeler, elmas bilezikler ve cebine doldurdu. | Open Subtitles | قلادات اللؤلؤ، أساور الألماس ووضعتها في جيبها |
| İsmi yazan bilezikler vermeyi, üstü kapalı laflar etmeyi gece geç vakit penceresinin dışından resimlerini çekmeyi bırakmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتوقف عن إعطائها أساور .. والإساءات الغير ملحوظة آخذ (البولارويدس) خارج نافذتها |
| Şıngırtılı bilezikler takıp, | Open Subtitles | يلبسنَ أساور تصدر رنيناً |
| El yapımı mücevherler,.. ...bilezikler, kolyeler, zincirler konusunda ustaydı. | Open Subtitles | انه متخصص في الاعمال اليدوية للمجوهرات, السوارات, قلادات, سلاسل. |
| - bilezikler sende mi? | Open Subtitles | - أنت عِنْدَك اساور أَيّ أساور؟ |