| Neyse, bu yüzden bunlarla ortalıkta dolaşmamalısınız. Çok bilgece sözler Bay Stephano. Eyvah. | Open Subtitles | يجب ألا تلعبوا بشئ كهذا يا أولاد يالك من حكيم سيد إستيفانو |
| Senin Mayberry'nin Dalai Lama'sı falan olduğunu biliyorum ama bu ağzından çıkan her şeyin bilgece olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | أعلم بأنكَ حكيم القرية و ماشابه و لكن ذلك لا يعني أن كل كلامكَ يجبُ أن يكون مواعظ و حكم. |
| Sadece tüm kaynaklarımızı olabildiğince bilgece kullanıyor muyuz bilmek istedim. | Open Subtitles | أريد فقط أن نتأكد من أننا نستخدم مواردنا بأكبر بحكمة ممكنة ، أتعلم ؟ |
| Bana göre, inancınız her ne olursa olsun bunlar oldukça bilgece sözler. | TED | وفي رأيي، أن تلك الكلمات حكيمة جداً، بغض النظر عن عقيدتكم. |
| Yani benim için taktiklerin ya da bilgece sözlerin yok mu? | Open Subtitles | لذا هل لديك بعض الكلمات الحكيمة او الملاحظات الجيدة لى ؟ |
| Büyük harikalar yaratan tek varlığa gökleri bilgece yaratana yeryüzünü sular üzerine yayana. | Open Subtitles | إليه من بمفرده هو بالعجائب العظيمة هو في الحكمة القدسية |
| bilgece değil de kibirlice ve hızlıca okuyan bir eleştirmenden ne beklenir? | Open Subtitles | الناقد هو الذي يقرأ بسرعة وغطرسة, ولكن بدون حكمة |
| Buradaki pek çok şey gibi oldukça bilgece. | Open Subtitles | لكن طبيعة الإنسان لايمكنها التحرك. أنه قول حكيم جدا. كما أشياء كثيرة هنا. |
| bilgece ve zekice olan herşey, benden çok daha olgun.. | Open Subtitles | كل شيء حكيم وبارع تم قوله منذ وقت طويل... |
| Nasıl sınanacağını belirtmeden, söylediklerimize tarafsızca bakıldığında doğru veya bilgece olduğunu nasıl kanıtlardık merak ediyorum. | Open Subtitles | التساؤل حول ما إذا كان ما نقوله .. صادق موضوعيا ً, حكيم ... ... دون أن نتمكن من تحديد كيفية اختبار ذلك |
| Ben ona büyüsünü bilgece ve adilane kullanmasını öğretebilirim. | Open Subtitles | سأتمكن من تعليمه أنّ يستخدم سحره بحكمة و عدالة. |
| Ve sonra dünyanın mükemmel olmadığını hatırlayarak bilgece gülümseyecektir. | Open Subtitles | وبعدها سيبتسم بحكمة معناته بانه سيدرك بأن العالم ليس مثالياً |
| Alış-verişi gerçekleştirdi, tedarikçileri yakaladı, ama bilgece bir şekilde halledebileceğinden fazlasına bulaşmadı. | Open Subtitles | قام بالشراء ، أسقط الموزعون لكن بحكمة لم يأخذ أكثر مما كان يستطيع |
| Her sayfada insan psikolojisine dair bilgiler, bilgece öğütler... | TED | رؤية ممتازة للنفسية البشرية، نصائح حكيمة في كل صفحة. |
| Uçuş görevlisi kimliğini taklit ederken yakalanan bir gençten birkaç bilgece tavsiye almaya bayılırım. | Open Subtitles | أحب أن آخذ بنصيحة حكيمة من قِبل مراهقة قُبض عليها و هي تقلد مضيفة للطيران |
| Eski hizmetkârı için bilgece bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | أقال أية نصائح حكيمة لخادمته المشينة السابقة؟ |
| Sanırım bilgece sözler etmek üzereyiz, Kyle'ın tarzında. | Open Subtitles | أعتقد بأننا على وشك الحصول على كلماك كايل الحكيمة أســلوب كــايل |
| bilgece kadın tavsiyelerin varsa konuşmaktan zarar gelmez bence. | Open Subtitles | لن يضر أيضاً الحديث معه إن كان لديك بعض الكلمات الحكيمة عن النصائح النسائية |
| Dedim ki, "Teşekkürler, bu bilgece sözler için." | Open Subtitles | لقد قلت ''أشكرك'' على تلك الكلمات الحكيمة |
| Ya sağ kalanlar kutsal kişiler olacaksa ve gelecektekilere bilgece ve anlayışlı bir yaşam sunacaklarsa? | Open Subtitles | ماذا لوان الناجين منه يكونون البقية المقدسة ويعيشون في عصر من الحكمة والمعرفة والتفهم |
| En karanlık zamanlarımda dayanmamı sağlayan bazı bilgece sözler vardır. | Open Subtitles | هناك كلمات من الحكمة تواسيني خلال أوقاتي المظلمة. |
| Biri Depo'yu bulmak için sizin kadar gayret ediyorsa ve sonrasında da bilgece hareket ediyorsa belki de yaptığımız işin bir parçası olmaları gerekiyordur. | Open Subtitles | عندما يقوم شخص ما بأقصى ما لديه كما فعلتي لايجاد المستودع ثم يظهر تعاوناً كبيراً و حكمة في تصرفاتهم |
| Okul hâlâ açıkken bilgece nasihatlerime ihtiyacınız olduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | تعرفون أنه ينبغي أن تتمنوا أن أكون حكيماً أثناء انعقاد الفصول الدراسية, صحيح؟ |