Psikologların, tıp bilimcilerinin, ekonomistlerin tümü, hepimizin davranışlarını yöneten kuralları bulmayla ilgileniyorlardı. | TED | علماء النفس, و الطب, و الإقتصاد؛ كلهم كانو مهتمين باكتشاف القواعد التي تتحكم في سلوكنا. |
Sonra iklim bilimcilerinin yüzde yüzünün buna katıldığını öğrenmem de. | TED | بالإضافة إلى معرفة أن نسبة 100% من علماء المناخ يوافقون. |
Bu durumda, bilgisayar bilimcilerinin "keşif-sömürü ödünleşimi" adını verdiği bir durumla karşılaşacaksınız. | TED | في هذه الحالة، ستواجهون ما يطلق عليه علماء الحاسوب مبدأ "المفاضلة عبر الاستكشاف والاستثمار". |
Bu yöntem; mühendislerin, görüntüleme bilimcilerinin, temel bilimcilerin, nörologların, psikiyatristlerin, beyin cerrahlarının çalışmalarını ve bu çoklu disiplinlerin kesişimindeki heyecanı içerir. | TED | فهو يشتمل على عمل يقوم به المهندسون، علماء التصوير، باحثون، علماء أعصاب، أطباء نفسيون، جراحي أعصاب و بالطبع توجد الإثارة حيث تلتقي هذه المجالات المتعددة |
Biliyorsunuz, 2000 yılında hepimiz bilgisayarlarımızın yaşına fenal halde kafayı takmıştık. Takvimin yaprakları 1999'dan 2000'e geçtiğinde bilgisayarlarımızın buna dayanıp dayanamayacaklarından emin değildik. bu nedenle sadece nüfus bilimcilerinin dikkatini çeken bir anı göz ardı ettik. | TED | كما تعلمون, في عام 2000 كنا جميعا مهووسين بالإنتباه إلى مدى قدم أجهزة الكمبيوتر لدينا, و إذا كنا سننجو أو لا مع ضربات الساعة من 1999 إلى 2000 لدرجة أننا ضيعنا لحظة , إنتبه لها علماء السكان فقط. |