| Asansördeki bir adam 'Billy Graham'ın bu otelde kaldığını duydum. | TED | وعلى متن هذا المصعد سمعت أحدهم يقول سمعت أن بيللي جراهام يمكث في هذا الفندق |
| Billy'i vuramaz zira, elektirikten anlayan bir tek o var. | Open Subtitles | لم يقتل "بيللي" لأن ليس لديه أحد أخر يعرف الإلكترونيات |
| Vahşi Billy'den sonra buralardaki... en öldürücü silahşör olduğu söylenir. | Open Subtitles | أخطر المجرمين هنا منذ بيل الأحمق كما يُقال |
| Yani Billy bir fırtınanın ne düşündüğünü biliyor mu diyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين لى ان بيل يفهم طريقة تفكير العاصفة؟ |
| İsterseniz sen ve Billy benimle batıya gelebilirsiniz. | Open Subtitles | إذا تريدين أنت وبيلي يمكِنكما أَنْ تأتيا معي. |
| Çok iyi vakit geçirmiştik, değil mi Billy? | Open Subtitles | كان لنا ذكريات جميلة ، اليس كذلك يا بيلي ؟ |
| Aramadığım şeylerden biri de bu Billy... bela. | Open Subtitles | ولكن هناك شئ واحد لاارغب به يابيلي ، وهو المشاكل |
| - Billy bana kesinlikle dokunmadı. - Biliyorum, onun bazı güçleri bunu yapma... | Open Subtitles | بيللي لم يمسني أعلم هذا، إن لديه قدرة تجعله |
| Billy bana kesinlikle dokunmadı ve sen de ona dokunamazsın. | Open Subtitles | بيللي لم يمسني، و أنت لا يمكنك المساس به. |
| Ona saldırmadan önce Billy'nin kadının ortağına ne yaptığını söyleyebilir. | Open Subtitles | ربما يمكنها إخبارنا ما الذي جعل بيللي يفعل ذلك |
| - Pembeyle pek gitmez. - Pembe, bu bahar moda değil. - Billy Blim, insanları delirtiyor. | Open Subtitles | الوردي ليس موضة هذا الربيع بيللي بليم يقود الناس للجنون |
| Yani Billy benimle kalabilirdi, kendimi iyi hissetmediğim zamanlar. | Open Subtitles | لذلك كان بيل يبقى ليعتني بي عندما كنت أشعر بتوعك |
| O zaman bu durumu yeni bir başlangıç fırsatı olarak kullan, Billy. | Open Subtitles | اذا أستغل الفرصه بأعتبارها بداية جديده لك بيل |
| Eşim Billy cömertçe birçok bağış yapmıştı. | Open Subtitles | زوجي بيل منح بسخاء للكثير من القضايا المهمة |
| Curley Burne ve Billy Gannon'u tanıyorum, aralarında başka iyiler de var. | Open Subtitles | أافضل كيرلي بورن وبيلي غانون على الآخرين. |
| Ben ve Billy Wilson ayak takımına hiç tutuklu kaptırmadık. | Open Subtitles | انا وبيلي لم نفقد سجينا بالغوغاء او بدونها |
| O sırada Charlie ve Billy, Ace ve Eyeball ile birlikte... posta kutusu beyzbolu oynuyordu. | Open Subtitles | في ذلك الحين شارلي وبيلي كانوا يلعبون لعبة بيسبول صندوق البريد مع آيس وآيبل |
| Biliyor musun Billy, beni asıl endişelendiren... annenin bunu nasıl karşılayacağı. | Open Subtitles | هل تعلم يا بيلي, ما يقلقني حقا هو كيف ستتقبل والدتك الخبر |
| - Tanrım, Billy! Bayan Patterson! - Beklediğimiz şey değil mi bu! | Open Subtitles | يا الهي يابيلي ، سيدة بيترسون هذا الذي كنا ننتظره |
| Haydi, Billy. Bugün yeterince çalıştın. | Open Subtitles | هيا يابيلى لقد جعلتك تعمل بما فيه الكفايه ليوم واحد. |
| Cooperstown sahasında bir oda kiraladın Billy. | Open Subtitles | لقد حصلت على غرفة محجوزة في ٌ وبرستاون ٌ ، ٌ بيلي ٌ |
| Billy Shakspeare, son dileğinde ve vasiyetinde, karısı, diğer değişle "İkinci en iyi yatağı" | Open Subtitles | ويليام شيكسبير في وَصيتِهِ الأخير تركَ لزوجتِهِ، آن هاثاوي و أقتبِس: |
| Billy'nin canı konuşmak istemiyorsa... ne diye üstüne varıyorsunuz? | Open Subtitles | انت تعلمين اذا كان بيلي لا يشعر بالرغبة في الحديث اعني, لماذا تضغطين عليه؟ |
| Biliyorum, bu sizin için zor olabilir ama Billy bugün çok önemli bir sınavı kaçırdı. | Open Subtitles | , أعلم أنّ هذا سيكون صعباً عليك لكن اليوم بيلي لم يحضر . لإختبار مهم للغايه |
| Roger, domuz olsun! Pekâlâ avcılar, Billy de canavar olsun! | Open Subtitles | الخنزير هو روجر هيا ايها الصيادون ، بيلي هو الوحش |
| Hadi kızım, neşelen. Billy ve Alpha Zordon'u geri getirmenin yolunu bulacak. | Open Subtitles | أبتهجى يا فتاة, ألفا وبيلى سيجدوا طريقة لإعادة زوردان |
| Billy Camp gördüğüm saman nezleleri içerisinde en berbatına sahip. | Open Subtitles | بلي كام عِنْدَهُ أسوأ انفينونزا رَأيتُها في حياتي. |
| Billy'nin başkentte başkan yardımcısı onu, kovduktan sonra bir inanılırlığı kalmadı. | Open Subtitles | لا أحد يثق ببيللي في واشنطن خاصة وأن نائبة الرئيس قد تخلت عنه. |
| Billy için en iyi olan. | Open Subtitles | ما هو الأفضل لبيلى |