| Çünkü bana söyleyen olmadı. Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لأنه لم يخبرني أحد اعتقدت انكِ يجب أن تعرفي | 
| Bilmen gerektiğini düşündüm ama sana söylemek istemedi. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه يجب أن تعرفي ولكنه لم يرد إخباركِ | 
| Nerede olursa olsun babanın nasıl bir adam olduğunu Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أينما كان أعتقد أنه يجب أن تعلم أين نوع من الآباء كان والدك | 
| Sadece Bilmen gerektiğini düşündüm. Evet. | Open Subtitles | أنا خمنتا فحسب أنك يجب أن تعلم أجل , شكراً لك | 
| Bilmen gerektiğini düşündüm, Charlie için bütün hazırlıkları yaptım. | Open Subtitles | ضننت ربما يجب أن تعرف. لقد تدبرت جميع الترتيبات لتشارلي. | 
| Ama yeni tekneler alması, iki çocuğunu okutabilmesi Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن مع المركب الجديد وانتساب 2 من اولاده للجامعه اعتقدت انك يجب ان تعرف | 
| Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن عليك أن تعلم | 
| Bu efsanelerden sadece bir tanesi, insanlar arasında yayılıyor, bu yüzden Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | انها من نسيج الأساطير ونوع من القصة التي تنتشر ولذلك؛ اعتقدت أنه يجب عليك أن تعرف | 
| Bilmen gerektiğini düşündüm. Eve geldiğimde oğlunu, kızımın yatağının altında buldum. | Open Subtitles | يجب أن تعرفي بأنني أتيت إلى المنزل لأجد إبنكِ يختبئ تحت سرير إبنتي | 
| Cevabı bulduğumda, doğruluğu hakkında çok düşündüm ama sonunda, Bilmen gerektiğini hissettim. | Open Subtitles | عندما اكتشفتُ الجواب، جادلتُ نفسي ما إذا كان ينبغي أن أنقلهُ لكن في النهاية، أشعر بأنكِ يجب أن تعرفي | 
| Karşında nasıl birinin olduğunu Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنّكِ يجب أن تعرفي أيّ نوع من الأشخاص تتعاملين معه. | 
| Bilmen gerektiğini düşündüm. Eşini ve kızını öldüren kişilerle ilgili bir liste var elimizde. Altyazı, Çeviri | Open Subtitles | أعتقد يجب أن تعلم بأننا لدينا خيط عن الأشخاص الذين قتلوا زوجتك وأبنتك | 
| Kimin peşine bilmiyorum ama Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لا أعلم خلف مَن يسعى، لكنّي أعتقدتُ أنّك يجب أن تعلم | 
| Evet. Ama basın toplasından önce Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | نعم، لكن إعتقدت أنـه يجب أن تعلم قبل المؤتمر الصحفي. | 
| Üzgünüm Jack ama Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا آسف، جاك، لكنّي فقط إعتقدت بأنّك يجب أن تعرف. | 
| Sadece baba olacağını Bilmen gerektiğini düşündüm. En iyi kısmı da ne, biliyor musun? | Open Subtitles | اعتقدت فقط أنه يجب أن تعرف أنك ستصبح أباً | 
| Gibbs, Abby'nin, Ruby'nin saldırganına ait gömlek parçasında doberman kılı bulduğunu Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | جيبز,لقد اعتقدت أنك يجب أن تعرف آبى وجدت شعر دوبرمان على كم مهاجم روبى | 
| Şu an bir şey söylemek zorunda değilsin. Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقول أي شيء الآن لقد شعرت فقط انه يجب ان تعرف | 
| Evet. Hemen varsayımlarda bulunmayalım. Bilmen gerektiğini düşündüm sadece. | Open Subtitles | نعم,دعنا لا نقفز إلى أي استنتاجات انا فقط اعتقدت انك يجب ان تعرف | 
| Jae Hee söyleme dedi ama, Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ... جاي هي اخبرني باني لا اخبرك بهذا . لكن اعتقد انك يجب ان تعرف | 
| Sadece Bilmen gerektiğini düşündüm! | Open Subtitles | ظننت فقط ! أن عليك أن تعلم | 
| Sadece Bilmen gerektiğini düşündüm! | Open Subtitles | ظننت فقط ! أن عليك أن تعلم | 
| Neyse, Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | على أية حال, ظننت أنه عليك أن تعرف | 
| Ama Bilmen gerektiğini düşündüğüm bir zaman var, özellikle bir zaman... | Open Subtitles | ولكن كان يوجد وقت وقت بالتحديد اعتقدت أنه يجب أن تعرفيه | 
| Seninle konuşmak istediğini Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنكِ يجب أن تعلمي أنه يود التحدث إليكِ | 
| Sadece Bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | انا فقط شعرت أنه يجب عليك ان تعلم | 
| - Kusura bakma. Bilmen gerektiğini bilseydim ona sorardım dostum. | Open Subtitles | آسف، كنت سأسألها لو علِمت أنك تريد معرفة ذلك يا رجل. |