| bir çiftliğe gittiğiniz zaman öyle hemen kalp krizi geçiren bir domuz bulamıyorsunuz biz de dedik ki stentler konusunda uzmanız. | TED | وعندما تذهب إلى مزرعة ، لا تستطيع بسهولة أن تُحدث نوبات قلبية للخنازير فقلنا، حسنا ، نحن خبراء في تركيب دعامات |
| Hepsinin çok çok mutlu olduğu büyük bir çiftliğe gittiler. | Open Subtitles | ,. ذهبوا إلى مزرعة كبيرة حيث يعيشون سعيداء جدا جدا. |
| Bir çift döllenmeyi çocuklarını bir çiftliğe götürüp veterinerin inekleri döllemesini izleterek açıkladı. | TED | قام أحد الآباء بتفسير قصة تلقيحهم عن طريق أخذ أطفالهم إلى مزرعة لمشاهدة طبيب بيطري يقوم بتلقيح الأبقار. |
| Sonra, Missouri’de bir çiftliğe girdim ve çiftçilik ekonomisini öğrendim. | TED | حتى انني بدأت بتأسيس مزرعة في ولاية ميسوري وتعلمت حول اقتصاديات الزراعة. |
| Siyah güzel varmış buradan bir gün uzaklıkta bir çiftliğe sığınan. | Open Subtitles | هناك جميله ذات شعر أسود أحتميت في مزرعه بعد أيام من هروبها من هنا. |
| Bu garip hippi, babanı Meksika'da bir çiftliğe satıp haftalarca karnabahar toplatmış. | Open Subtitles | وبعدها هذا الشٌحاذ الغريب باع . والدك لمزرعة في المكسيك وجلعوه يحصد القرنبيط . لأسابيع |
| Evet, bir çiftliğe gittim. Akrabaları ziyaret etmek istedim. | Open Subtitles | نعم, لقد ذهبت الى مزرعة, كنت ارغب فى زيارة بعض الأقارب هناك |
| Ama sonra, kendime sormaya başladım benim bir çiftliğe gittiğimi nasıl öğrendiler? | Open Subtitles | ولكنى, بدأت اسأل نفسى كيف اكتشفوا اننى ذهبت الى المزرعة ؟ |
| Özgürce dolaşabileceği bir çiftliğe götürdüm. | Open Subtitles | أخذتـه إلى مزرعة حيث يستطيع أن يجري ويأخذ راحته |
| Yerel haberlerde çıkmış bir çiftliğe doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن نتجه إلى مزرعة التى كانت فى الصحف المحليه. |
| Biz de onları derhâl taşrada, daha mutlu olacakları bir çiftliğe göndereceğiz. | Open Subtitles | التي سننقلها سريعًا إلى مزرعة في الشمال حيث سيكونون أسعد بكثير. |
| Nicole şimdiye kadar hiç gerçek bir çiftliğe gitmedi. | Open Subtitles | نيكول لم تذهب إلى مزرعة حقيقة من قبل |
| Sizi başka bir çiftliğe götürebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن آخذك إلى مزرعة أخرى. |
| Arkada bu nakliye etiketlerini buldum. Ossining'de bir çiftliğe gidiyor. | Open Subtitles | وجدتُ قسيمةَ الشحن هذه في الخلف، إلى مزرعة في "أوسنينغ"، لجميع الأماكن. |
| - Endişelenme, onu şehir dışındaki güzel bir çiftliğe götüreceğiz. | Open Subtitles | - لا تقلق - سنأخذه إلى مزرعة جميلة في شمال الولاية |
| Kuzey Hemisphere'da bir çiftliğe ayak basmış .... herkesi tanıdığını söyleyebilirim.. | Open Subtitles | بقدر ما أقول لك إنه يعرف كل شخص يخطو بقدمه على مزرعة في نصف الكرة الأرضية الشمالي |
| Bayan Alexander Virginia'da herhangi bir çiftliğe hiç gitmemiş. | Open Subtitles | ليدي الكساندر لم تكن في مزرعة في فيرجينا قط |
| Fakat anlamadığım tek şey, neden katil Benji'nin cesedini alıp başka bir çiftliğe gömdü. | Open Subtitles | لكن هناك شي واحد لم افهمه , لماذا القاتل اخذ جثه بنجي و دفنها في مزرعه اخرى . |
| Ve şundan bahsedeceğim -- sizi şimdi bir çiftliğe götüreceğim. Çünkü bunu gıda sistemi konusunda kendi kavrayışımı geliştirmek için ben de kullandım ve öğrendiğim şey, aslında, biz mısır tarafından manipule edilen canlılarız. | TED | سأتحدث ,, سآخذكم لمزرعة الآن لأني استعملت الفكرة لأفهم النظام الغذائي وماتعلمت في الواقع أننا الآن مسيطر علينا من قبل الذرة |
| Şehrin batısındaki bir çiftliğe kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تعقب اثره الى مزرعة فى شمال المدينة. |
| Bir sürüyü gütmek için kocaman bir çiftliğe gidiyorduk. | Open Subtitles | كنا متجهين الى المزرعة الضخمة لجمع البقر |