| O an düşündüğüm tek şey muhtemelen bir çubukla yemek yiyen diğer odadaki adamdı. | Open Subtitles | كل مافكرت به في تلك اللحظه كان في ذلك الشخص المجاور ربما اكل بعصا واحدة |
| - Büyük bir çubukla kendimi ovalamaya. | Open Subtitles | ــ إلى أين أنتِ ذاهبة؟ ــ سأجلد نفسي بعصا كبيرة |
| Götümde fosforlu bir çubukla günü bitirebilecek miyim? | Open Subtitles | أنا ستعمل في نهاية المطاف بعصا توهج ما يصل مؤخرتي ؟ |
| Bir çakı, bir çubukla koca alışveriş merkezi inşa ederler. | Open Subtitles | -نعم ترسلهم إلى البرية مع سكينة جيب ومشذب... |
| Bir çakı, bir çubukla koca alışveriş merkezi | Open Subtitles | -نعم ترسلهم إلى البرية مع سكينة جيب ومشذب... |
| Daha uzun sert bir çubukla daha iyi bir balıkçı olacağımı düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا يسعني سوى التفكير بأنني سأكون صياداً أفضل بعصا أطول وأكثر صلابة |
| - Demir bir çubukla adama vurursun, değil mi? | Open Subtitles | تضرب الرجل بعصا حديدية, أليس كذلك؟ |
| Upuzun bir çubukla. | Open Subtitles | بعصا طويلة |