| Bu muhteşem. Hiç bu kadar güzel bir şey gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا رائع، لا أظنّني رأيت شيئاً بهذا الجمال يوماً |
| Bir gece Büyükanneniz kitabı bana gösterirken insanları tekrar gençleştiren, derisi yüzülmüş bir iblis ya da buna benzer bir şey gördüğümü anımsıyorum. | Open Subtitles | وفي أحد الليالي عندما كانت جدَّتكِ تُريني إياه، أعتقد أنني قد رأيت شيئاً حول شيطان السَّلخ، أو شيء ما يجعل الناس يعودون للشباب |
| MR'da bir şey gördüğümü biliyor. Ona göre bir tahminde bulundu. | Open Subtitles | عرف أنني رأيت شيئاً بصورة الرنين لذا فتوصل إلى أن هناك شئ و خمن |
| Projektörler gittiğinde arkamızda bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | عندما ذهب هولاء المستطلعون اعتقد انني رأيت شيئا ما خلف الطريق الذي جئنا منه |
| Bildiğim iyi oldu. Bakın. bir şey gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | تسعدني معرفة ذلك، أنظري، عرفتُ أنني رأيتُ شيئاً. |
| Sanırım, hepsi bu. Gerçekte işinize yarayabilecek bir şey gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا كل شيء، أعتقد أنني لم أشاهد أي شيء يفيدكم لا أعتقد ذلك |
| Sana orada tuhaf bir şey gördüğümü söylüyorum. | Open Subtitles | أنا جادة تماماً، لقد رأيت شيئاً غريباً هناك |
| Beni hayata döndürdüklerinde aileme bir şey gördüğümü söyledim. | Open Subtitles | وعندما أحييتُ أخبرت والدي أنني رأيت شيئاً |
| Bazen bir şey gördüğümü sanıyorum. Galiba bir değişiklik. | Open Subtitles | ... أحياناً أظن أنى رأيت شيئاً رأيت تغييراً |
| Pencerenin dışında bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | ظننت أني رأيت شيئاً خارج النافذة |
| Ben... ben bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | خيل لي أنني رأيت شيئاً |
| bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | طننت أني رأيت شيئاً |
| Sadece bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أنى رأيت شيئاً |
| bir şey gördüğümü, sizin dinlemediğinizi söyledim. | Open Subtitles | -قلت لهما أني رأيت شيئاً لم تستمعا لي |
| bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | ظننت أني رأيت شيئاً |
| Sandım ki, bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | فكرت أني رأيت شيئاً |
| Sende bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | ظننت أني رأيت شيئاً بك |
| bir şey gördüğümü sandım... | Open Subtitles | و ظننت أني رأيت شيئاً |
| Steve'in evine geri döndüm ve bir şey gördüğümü sandım. | Open Subtitles | وأنا عدت إلى منزل"ستيف" وخلت أنني رأيت شيئا ما. |
| Landon, sende bir şey gördüğümü sanıyordum. Güzel bir şey. | Open Subtitles | (لاندون)، أنظر، إعتقدتُ أني رأيتُ شيئاً فيكَ، شيئاً جيد |
| Sanırım, hepsi bu. Gerçekte işinize yarayabilecek bir şey gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا كل شيء، أعتقد أنني لم أشاهد أي شيء يفيدكم لا أعتقد ذلك |