| Çok ilgini çekecek bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شيء مثير للغاية بالنسبة لك |
| Ha, evet. Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | ااه صحيح ، كما تعرف ، لدي شيء ما لك |
| Sana bugün çok güzel bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شيء لذيذ جدا لك اليوم يا غلام. |
| Özel zulamdan bir kaç beyni karıştıracak bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت شيئاً من أشيائي الخاصة المخفية التي ستجنن العقول. |
| Günü kurtarmaya çalışıyorum. Buraya gel, lazım olacak bir şey getirdim. | Open Subtitles | أنا أجعل يومك أفضل ، تعال هنا لديّ شيء تحتاجه في المهمّة |
| Herkes izlesin diye bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شئ سيمتع الجميع |
| - Sana bir şey getirdim. - Oh? Neymiş o? | Open Subtitles | جلبت شيئاً لك أوه؟ |
| Sizin için bir şey getirdim çocuklar. | Open Subtitles | آه أه لدي شيء بالنسبة لك يا رفاق. |
| Hadi, sizin için güzel bir şey getirdim. | Open Subtitles | تعالي، لدي شيء جميل لأجلك |
| Butch sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | ..بوتش لدي شيء لك |
| - Onun için bir şey getirdim. | Open Subtitles | ـ لدي شيء من أجلها |
| Sana bir şey getirdim Ethel. | Open Subtitles | لدي شيء لك إيثلين |
| Sana bir şey getirdim... ablandan. | Open Subtitles | أنا لدي شيء من شقيقتك |
| Her şeyi halledecek bir şey getirdim. | Open Subtitles | أحضرت شيئاً سيصلح كل شيء |
| Pekâlâ, bakalım. bir şey getirdim. | Open Subtitles | حسناً لنرى أحضرت شيئاً |
| Aslında, Sandy hepinizin görmek isteyeceğini düşündüğüm bir şey getirdim. | Open Subtitles | في الواقع يا (ساندي) ، لديّ شيء سيرغب الجميع برؤيته |
| Ona bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شئ من أجلها |
| - Sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبت شيئاً لأجلك |
| Ona bir şey getirdim. Size bırakabilir miyim? | Open Subtitles | لدى شىء من اجلها هل يمكننى أن أترك هذا معك ؟ |
| Sana bir şey getirdim. Ama karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | أنا عندي شيء لكي لكني أريد إستعادة شيء |
| Sana bir şey getirdim. Tavan arasında buldum. | Open Subtitles | لديَّ شيءٌ لَك وَجدتُها في العُليَّة |
| -Sana bir şey getirdim. -Ne? | Open Subtitles | لدي شيئاً من اجلك ماذا ؟ |
| Hayır, gitardan daha iyi bir şey getirdim. | Open Subtitles | لا, لقد أحضرت شيء أفضل من الجيتار |
| Selam bebeğim, ben Porto Riko'dayken beni hatırlaman için sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | مرحبا عزيزي ,لقد جلبت لك شيئا لتتذكرني بينما أنا في بورتو ريكو |
| Sıkılmayasın diye sana oynayacak bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبت لك شيئاً لكي تلعبي به لذلك لن تشعري بالملل |
| Şehirden sevebileceğini düşündüğüm bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لكِ شيئاً من المدينة أترغبين برؤيتهُ |
| - Raymond, denemen için bir şey getirdim. | Open Subtitles | -رايموند لدي شيئا لك كي تجربه -ماذا؟ |
| Bu arada, masan için minik bir şey getirdim. | Open Subtitles | بالمناسبه لقد أحضرت لك شيئا صغيراً لتضعه على مكتبك |