"bir şey gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كأنه شيء
        
    • مثل شيء
        
    • إنه كشيء
        
    • يبدو كشيءٍ
        
    • هذا كشيء
        
    • وكأنه شيء
        
    Bunu güzel bir şey gibi söyledin. Open Subtitles تقول ذلك كأنه شيء جيد.
    Eğer kötü bir şey gibi olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles تقولين هذا و كأنه شيء سيء
    Ama hepsinin ortak bir yanı var: Hepsi bir şey gibi görünmek zorundadır. TED ولكن لديها جميعا أمر مشترك: جميعا تحتاج أن تبدو مثل شيء ما.
    Size söz veriyorum Dedektif En kısa sürede suçluyu size bir şey gibi bir, bir,bir... suçlu gibi sunacağım. Open Subtitles أؤكد لك ايها المفتش قريبا سأحاصر المجرم مثل , مثل مثل شيء تحاصره أحسنت التعبير
    Benim dışımdan gelen bir şey gibi. Open Subtitles إنه كشيء خارجي أنا
    Bana dışarıdan iletilen bir şey gibi. Open Subtitles إنه كشيء مرسول إلي من الخارج
    - Ortaçağa ait bir şey gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو كشيءٍ من القرون الوسطى ما هذا؟
    Bu bir seri katilin 5 cinayet işleyip hemen ardından yapacağı bir şey gibi durmuyor. Open Subtitles لا يبدو هذا كشيء يفعله سفاح بعد ارتكابه لخمسة جرائم قتل.
    Oral seks kondomu, bir dişçinin kullanabileceği bir şey gibi, değil mi? Open Subtitles سد من الأسنان يبدو وكأنه شيء يمكن لطبيب الأسنان استخدامه، أليس كذلك؟
    Senin ilgilendiğin bir şey gibi gözüküyor. Buyurgansın filan. Open Subtitles كأنه شيء تريدين القيام به ,
    Sanki...bir aura gibiydi, onu koruyan bir şey gibi. Open Subtitles ،كان مثل.. كان مثل الهالة مثل شيء يحميها
    Bundan biraz daha fazla ciddi bir şey gibi. Open Subtitles مثل شيء أكثر جدية قليلاً من ذلك.
    Neden olmasın? Benim yapabileceğim bir şey gibi duruyor. Open Subtitles يبدو هذا مثل شيء قد فعلته
    İncil'deki bir şey gibi. Open Subtitles إنه كشيء من الإنجيل
    Iyi, eğer bu ses yapmak iyi bir şey gibi. Open Subtitles -حسناً، إنّكِ تجعلين ذلك يبدو كشيءٍ جيّد .
    Bu Görmek istediğiniz bir şey gibi görünüyor. Open Subtitles . يبدو هذا كشيء تريد أن تراه
    Gerçekten yapacağım bir şey gibi mi görünüyor? Open Subtitles هل يبدو هذا كشيء يهمني؟
    Ve bu, kronik bir hasta için küçük bir şey gibi görünüyorsa da, değil - hem de hiç değil. TED وإن بدا ذلك وكأنه شيء صغير بالنسبة إلى شخص يعاني مرضًا مزمنًا فإنه ليس كذلك أبدًا.
    Stuart little'ın kazanması gereken bir şey gibi bu. Open Subtitles يبدو وكأنه شيء من شأنه أن ستيوارت ليتل الفوز.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more