"bir şey kalmamıştı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يكن هناك شيء
        
    • لا يبقى شيء
        
    • عليهم لم يتبقي ما
        
    Onun için iyi bir şey kalmamıştı Open Subtitles لم يكن هناك شيء أبداً جيد بما فيه الكفاية لها
    Her zaman inançlıydın, ama artık bir şey kalmamıştı. Open Subtitles دائما كان عندي إيمان، لكن لم يكن هناك شيء.
    Hallettiğimde garaj yolunda asfalt ve saç dışında geriye bir şey kalmamıştı. Open Subtitles بمرور الوقت كنت أنتهيت... لم يكن هناك شيء متروك إلا سدادات الشعر والأسفلت على الممر.
    Bütün Marslılar yok olduğundan istilacıların beslenecekleri bir şey kalmamıştı. Open Subtitles مع كل المريخ ذهب، كان الغزاة لا يبقى شيء لإطعام عليه،
    Ama sabah olduğunda, onlardan geriye yerde, sıralarda ve duvarlarda temizlenmesi gereken kandan başka bir şey kalmamıştı. Open Subtitles لكن في الصباح لا يبقى شيء منهم فقط الدم الذي ننظفه من على الارضيه والأثاث والجدران
    Bittiğinde geriye gömülecek bir şey kalmamıştı. Open Subtitles وعندما قضي عليهم لم يتبقي ما يدفن
    Üzgünüm. Yapılacak bir şey kalmamıştı. Open Subtitles أَنا آسف لم يكن هناك شيء لفعله
    Bana yapacak bir şey kalmamıştı. Open Subtitles لم يكن هناك شيء بالنسبة لي لقراءة.
    Kurtaracak bir şey kalmamıştı. Open Subtitles لم يكن هناك شيء نحافظ عليه
    Bunda saklanacak bir şey kalmamıştı. Open Subtitles ولم يكن هناك شيء احب ان احفظه
    İstilacıların beslenecekleri bir şey kalmamıştı. Open Subtitles كان الغزاة لا يبقى شيء لإطعام عليه،
    Bittiğinde geriye gömülecek bir şey kalmamıştı. Open Subtitles وعندما قضي عليهم لم يتبقي ما يدفن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more