İyi, bir şeyler duydum. O kulağa idiotik geldi. | Open Subtitles | سمعتُ شيئاً بذلك الخصوص بدا لي ما سمعته غبياً |
bir şeyler duydum ama onları sana söylememem gerekir sanırım. | Open Subtitles | لقد سمعتُ شيئاً لكنني أظن أنه لا ينبغي أن أقول أي شيء |
bir şeyler duydum, birisinin çığlık attığını sandım. Ben de ışıkları açtım. | Open Subtitles | اعتقد انى سمعت شيئاً شخص ما يصرخ, اضئت الانوار |
Bu sabah bir şeyler duydum ama bence, sadece söylentiden ibaret. | Open Subtitles | لقد سمعت شيئاً من هذا في الصباح ولكن أعتقد أنّه واحد من شائعات النادي |
Bundan hakkında bir şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت القليل عنك من هذه |
bir şeyler duydum galiba. | Open Subtitles | فقد كنت أعلم ذلك تهيأ لى أنى سمعت شيئا |
Baronların, Kral'ın vergi tahsildarlarına öfkelendiğiyle ilgili bir şeyler duydum. | Open Subtitles | سمعت شيئًا عن غضب النبلاء ... ضد جامعي الضرائب للتاج |
Haberlerde de bir şeyler duydum ama inanmamıştım, kim peki? | Open Subtitles | أجل، لقد سمعتُ شيئاً حول هذا الموضوع على الأخبار، ولكنّي لم أصدّق ذلك. من هو؟ |
Bugün kızımla ilgili bir şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ شيئاً سيئاً اليوم عن ابنتي |
Evet, çiftlikle ilgili bir şeyler duydum da. | Open Subtitles | نعم، سمعتُ شيئاً.. بشأن المزرعة. |
Sen yokken, Beecher hakkında bir şeyler duydum. | Open Subtitles | بينما كُنتَ غائباً، سمعتُ شيئاً عَن (بيتشَر) |
- Ne demek bilmiyorum? - bir şeyler duydum. | Open Subtitles | أتعلم, لقد سمعتُ شيئاً |
- Sanırım yukarıdan bir şeyler duydum. | Open Subtitles | ـ اظن انني سمعت شيئاً ما هناك بالأعلى ـ ماذا؟ |
Bununla ilgili bir şeyler duydum. Hemşirelerden biri anlatıyordu. | Open Subtitles | سمعت شيئاً حيال هذا كانت احدى الممرضات تتحدث . |
Ben bir şeyler duydum. | Open Subtitles | انا متأكد أننى سمعت شيئاً |
Bundan hakkında bir şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت القليل عنك من هذه |
Evet, Alex Torres hakkında bir şeyler duydum. | Open Subtitles | نعم ، سمعت شيئا عن اليكس توريس |
Yemin ederim bir şeyler duydum. | Open Subtitles | انها مجرد، أقسم أنني سمعت شيئا. |
Evet, evet, Ben bu konuda bir şeyler duydum. | Open Subtitles | نعم, نعم سمعت شيئا عن ذلك |
Yatağa girdiğimde bir şeyler duydum. | Open Subtitles | استلقيت على السرير، وحينها سمعت شيئًا. |
Evet biliyorum, az buçuk bir şeyler duydum o konuda. Marie detaylara girmedi. | Open Subtitles | نعم، نعم، قد سمعت شيئًا من هذا القبيل. أعني، (ماري) لم تدخل في التفاصيل. |