| Buna bir şeyler yapıyoruz, fakat bunun için bir şeyler yapmamız gerek. | TED | نحن نفعل أشياء لهذا الغرض؛ علينا أن نفعل أشياء لأجل هذا الغرض، |
| Madem ikimiz de birbirimiz için bir şeyler yapıyoruz sen de evime gelip tuvaletimi temizlemek ister misin? | Open Subtitles | و هل ترغب في المجيء لبيتي و تنظيف التواليت. بينما نفعل أشياء لبعضنا. |
| Biz insanlar üzgün olduğumuzda böyle yapıyoruz acıyı durdurmak için bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | هذا ما ييفعله به البشر عندما يشعرون بالحُزن نحن نفعل أشياء , لنحاول ايقاف الألم |
| ...paraya ve oylara ihtiyacımız olacak, bunun için bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | سنحتاج للمال والأصوات، يجب أن نفعل شيء لذلك |
| Şimdi buradayız, bir şeyler yapıyoruz ve sen kendi planlarını mı kuruyorsun, kalleş? | Open Subtitles | والآن نحن هنا، نفعل شيء جيد، وتقوم بخطط لك أيها الأخرق؟ |
| Saygısızlık etmek istemem Bay Başkan, ama zaten bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | مع كل إحترامي سيدي الرئيس نحن نفعل شيء بالفعل |
| - Biliyorsun, hep dışarıda takılıyoruz bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | أجل تعلمين , فقط نتسكع نفعل أشياء |
| Ama zaten birlikte bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفعل أشياء معا |
| Hep bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفعل أشياء |
| bir şeyler yapıyoruz, değil mi? Affedersin, Karl. | Open Subtitles | أصبح لزاماً أن نفعل شيء حيال ذلك |
| bir şeyler yapıyoruz zaten. | Open Subtitles | -نحن نفعل شيء ما |