| O binanın altında servis tünellerinden oluşan bir ağ var. | Open Subtitles | هناك شبكة من خدمة الأنفاق تحت ذاك المبنى |
| Ayrıca çok güçlü adımlarla gelen Facebook adında yeni bir ağ var. | Open Subtitles | هناك شبكة جديدة اسمها "فيسبوك"، وسيكون لها تأثير كبير. |
| Şey, çok büyük bir ağ var, değil mi? | Open Subtitles | هناك شبكة ضخمة هنا صحيح |
| işte denizde bir ağ var, ve denizden çıkardığımız balık bu ağda. | TED | هذه شبكة موضوعة فى البحر, و السمك تم صيده إلى داخل هذه الشبكة. |
| Kostümün içinde çok iyi çelik tellerden yapılmış bir ağ var. | Open Subtitles | توجد شبكة مخيطة من الخيوط المعدنية الرفيعة |
| Elçilikte sayısal bir ağ var. | Open Subtitles | هناك شبكة رقمية حول السفارة |
| - Takımları ayıran bir ağ var. | Open Subtitles | هناك شبكة تفصل الفريقان. |
| bir ağ var. | Open Subtitles | هناك شبكة |
| Hepimizi birbirine bağlayan inanılmaz bir ağ var eğer içinden plankton gibi küçük tek şeyi çıkarırsan tüm ağ çökecektir. | Open Subtitles | هو مثل هناك هذه الشبكة لا يصدق حيث أننا جميعا متصلة، وإذا كنت تأخذ من شيء واحد صغير، |
| Yani elimizde birbirleriyle saniyede yaklaşık 10 katrilyon atım göndererek haberleşen 100 milyon kadar hücreden oluşan devasa bir ağ var. | TED | و لدينا هذه الشبكة الهائلة من الخلايا التي تتفاعل مع بعضها البعض ، حوالي 100 مليون منهم ، تقوم بارسال نحو 10 كوادريليون من هذه النبضات كل ثانية. |
| Dipte bir ağ var. | Open Subtitles | توجد شبكة بالأسفل. |