| Önceki gece televizyonda bir adamı dinledim, güvercinlerden söz ediyordu. | Open Subtitles | ، سمعتُ رجلاً على التلفاز الليلة الماضية يتحدث عن الحمام |
| Yani, kötü yaşlı adamı yaralamak yerine, masum yaşlı bir adamı öldürmüş olabilirim. | Open Subtitles | لذا بدلاً من جرح رجل عجوز شرير قد أكون قتلت رجلاً عجوزاً بريئاً |
| bir adamı ölümü olabilecek bir göreve gönderiyorsak... nedenini bilmeye hakkı var sanırım. | Open Subtitles | اظن انه اذا كنا سنرسل رجلا الي حتفه فلديه الحق ان يعرف لماذا |
| Şimdi size bir video izleteceğim. Ash isimli bir adamı yürüyorken görüyorsunuz. | TED | سأعرض لكم مقطع فديو الآن عن رجل اسمه آش، يمكنكم مشاهدته يمشي |
| Böyle bir adamı elinde tutmak zor olmuyordur eminim. Gülümseme. | Open Subtitles | أراهن أنه لا تواجهين صعوبة في الحفاظ على رجل مثله |
| bir adamı vurursan, işini bitirmelisin. Yoksa başına bela olur. | Open Subtitles | إذا أسقطت رجلًا إقض ِ عليه وإلا فسيقضي عليك هو |
| bir adamı gökyüzünden atmak için mükemmel bir silaha benziyor. | Open Subtitles | يبدو أن السلاح المثالي لاطلاق النار على رجل من السماء. |
| Dojtor, küçük bir bebek nasıl koca bir adamı boğulmaktan kurtarabilir? | Open Subtitles | أيها الطبيب ، كيف تنقذ طفلة صغيرة رجلاً بالغاً من الغرق؟ |
| Bir gül de bir adamı attan düşürmedi, değil mi? | Open Subtitles | وما من وردة أوقعت رجلاً يوماً عن صهوة جواد، صحيح؟ |
| Şimdi size bir adamı tanıtacağım, bu genç adam... yeni kuşağın ümidi. | Open Subtitles | والاَن أود أن أقدم رجلاً رجلاً شاباً, الذي يقدم الأمل للجيل الجديد |
| Geçen hafta bana bakan insanların hepsi ölen bir adamı görüyorlardı. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي عندما ناس نَظروا لي، كُلّ رَأوا كَانَ يَمُوتُ رجلاً. |
| En son ne zaman bir adamı çıplak gördüğümü bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أذكر متى كانت أخر مرة رأيت فيها رجلاً عارياً |
| Sonunda karıma mutluluk getiren bir adamı neden öldürmek isteyeyim? | Open Subtitles | لم عساي سأقتل رجلاً قام بجلب السعادة أخيراً لزوجتي ؟ |
| Bencil bir adamı zorlayan şey, başkaları için, kendini feda etme zorunluluğudur. | Open Subtitles | ما الذي يجعل رجلا ,كان قبلا انانيا ان يضحي بنفسه لأجل الاخرين؟ |
| Aaron Hallam adındaki bir adamı gözetim altında tuttuğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي، نعرف أنه لديك رجلا يدعى أرون هالم.. رهن إعتقالك |
| Peşinden polis merkezine girip bir adamı rehin alır mıydın? | Open Subtitles | هل كنت ستمشى في مركز شرطة بعدها وتأخذ رجلا كرهينة؟ |
| bir adamı aradıklarını söylemişlerdi. Dün gece de yerini bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | ذكروا أنّهم يبحثون عن رجل وقالوا ليلة أمس أنّهم تبيّنوا مكانه |
| Bir keresinde sırf ölürken izlemek için bir adamı vurdum. | Open Subtitles | إحدى المرات أطلقت النار على رجل لمجرد مشاهدته وهو يموت |
| Sürekli benim fikirlerime karışan bir adamı sevemezdim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحبّ رجلًا يملك فضول متواصل في أفكاري, |
| Nil'in bir adamı, Gösterişin, gizemin ve hayalin adamı, 1880'lerde ilkin Mısır'a sonrada dünyaya meydan okuyarak yükseldi. | Open Subtitles | رجل من النيل رجل الرؤية والغموض والغرور ، انتفض فى عام 1880 ليتحدى مصرأولا ثم العالم كله |
| Sizi öyle dururken görünce, gençken evimize gelen bir adamı hatırlattınız bana. | Open Subtitles | وقوفك بهذا الشكل، يذكّرني برجل إعتاد زيارتنا في البيت عندما كنت صغيراً |
| Üç götveren bir adamı gebertirken diğer herkes izliyorken mi? | Open Subtitles | أوغاد ثلاثة يجتمعون على رجل واحد بينما يكتفي الجميع بالمشاهدة؟ |
| Yani sahte isimli bir adamı kıskandığın için sahte göğüs kası mı yaptırdın? | Open Subtitles | لذا حصلت على صدر زائف من أجل أنك غيور من رجل باسم زائف؟ |
| Peki ölmekte olan bir adamı izlemek daha mı eğlenceli? | Open Subtitles | أنا أفهم هذا لتبقي هنا تستعرضين وتشاهدي رجلاَ ميتاَ ؟ |
| Bize bir adamı muslukçu olduğu için tutuklayabileceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتريد ان تخبرنا أنه يمكنك القبض على شخص لأنه سباك؟ |
| Yıllardır bir adamı arıyordun. | Open Subtitles | لسنواتٍ عديدةٍ من الآن، كنتِ تبحثين عن رجلٍ |
| bir adamı ikiye böldü ve süper kahraman kıyafeti içinde dolaşıyor. | Open Subtitles | لقد قطع رجل إلى نصفين ويركض بالجوار مرتدٍ زي بطل خارق. |
| Böyle bir keşif Steve Titus'u, sahte bir anı yüzünden geleceği mahvolan bir adamı, kurtarabilirdi. | TED | هذا اكتشاف قد أنقذت تايتس ستيف، رجل كان مستقبله كله سينتزع منه بسبب ذاكرة مزورة. |
| Ne yazık ki, galiba tanıdığımız başka bir adamı düşünüyordum. | Open Subtitles | لسوء الحظ، أظنني كنت أتحدث عن شخص آخر كنا نعرفه. |