| Ama inanın ki Mösyö Poirot, o kötü bir adam değildi. | Open Subtitles | ولكن لابد ان تصدقنى سيد بوارو , انه لم يكن رجلا سيئا |
| Vurduğu kişi hiç de bir adam değildi. | Open Subtitles | الرجل الذى ضُرِبَ لم يكن رجلا على الأطلاق |
| O bir adam değildi. Vahşi bir hayvandı. | Open Subtitles | إنه لم يكن رجلاً لقد كان حيواناً مفترساً |
| Yalnız o savaşçı bir adam değildi, 12 yaşından daha büyük olmayan bir çocuktu. | Open Subtitles | عدا أن المقاتل لم يكن رجلاً كان صبيّاً لا يزيد عمره عن 12 سنة |
| Dedektif raporunuz ile uyuşmazlık varsa özür dilerim fakat Jack ve bana saldıran bir adam değildi! | Open Subtitles | أعتذر لو اختلفت مع تقريرِكَ ايها المفتش لكن الذي هاجمنا أنا وجاك ليس رجلاً |
| Sadece zayıf bir adam değildi. | Open Subtitles | ليس رجلاً نحيلاً، إنتبهوا نسبياً نحيلاً |
| Her zaman iyi bir adam değildi. | Open Subtitles | لم يكُن رجلاً صالحاً على طول الخط |
| Yaralı bir tavşanı çitin arkasında bırakacak bir adam değildi. | Open Subtitles | هو لم يكن رجل يترك أرنب مجروح على الجانب الخطأ من السياج |
| Babam dindar bir adam değildi ama Trojkovo'daki arkadaşının onu burada onurlandırmak istediğini öğrendiğimde durum bir şekilde anlamlı oldu. | Open Subtitles | والدي لم يكن رجلا متدينا لكن عندما علمت أن أصدقاؤه من تروفوكو ارادو أن ينعوه هنا |
| Mükemmel bir adam değildi ama benimdi! | Open Subtitles | لم يكن رجلا مثالياً لكنّه كان ملكي |
| Mükemmel bir adam değildi ama benimdi! | Open Subtitles | لم يكن رجلا مثالياً لكنّه كان ملكي |
| Çok iyi bir adam değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن رجلا جيدا للغاية أليس كذلك؟ |
| Kontrol sahibi kişi bir adam değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن رجلا أبدا متحكّما، صحيح؟ |
| Çocukken benim babam seninki gibi iyi bir adam değildi. | Open Subtitles | ...عندما كنت صغيرا , والدي , أه هو لم يكن رجلا طيبا كوالدك |
| Nazik bir adam değildi, ama kaba saba da olsa, onu adalet ve özgürlüğe yönelten ahlaki bir yanı vardı. | Open Subtitles | لم يكن رجلاً حنوناً لكن كان بداخله دافع أخلاقي شديد للعدل والحرية |
| Teorik olarak bu adamın öldürülmesinde bir çok sebep olabilir. Sonuçta iyi bir adam değildi. | Open Subtitles | لكن من الناحية النظريّة، يُمكن أن تكون وفاته حيال أيّ شيءٍ، فلمْ يكن رجلاً لطيفاً. |
| Babam pek dindar bir adam değildi. | Open Subtitles | والدي لم يكن رجلاً متديناً، هل تعرف؟ |
| Özelinde yaşayan biriydi. Kolay bir adam değildi. | Open Subtitles | ليس رجلاً سهل المعشر |
| Kötü bir adam değildi. | Open Subtitles | بأنه ليس رجلاً سيئاً |
| Walter Keane ince zekâlı bir adam değildi. | Open Subtitles | (والتر كين) ليس رجلاً حاذقاً. |
| Aslında bir adam değildi. | Open Subtitles | لَم يكُن رجلاً |
| İyi bir adam değildi. | Open Subtitles | هو لم يكن رجل جيد |