| Altı farklı sebepten ölmek üzere olan yaşlı bir adammış. | Open Subtitles | أجل، كان رجلاً هرماً يحتضر من ستّة أشياء مختلفة |
| Öfkeli bir adammış ve öfkesini kontrol etmeyi bilmiyormuş. | Open Subtitles | كان رجلاً غاضباً، ولا يعرف ماذا يفعل بغضبه |
| Demek ki o da çok zeki ve yakışıklı bir adammış. | Open Subtitles | بالتأكيد كان رجلاً ذكياً جداً و وسيماً |
| O da iri bir adammış, o kesin. | Open Subtitles | حسنا، هو كان رجلا كبيرا، ذلك بالتأكيد. |
| Meğerse Napolyon sadece tatlı adı değilmiş, gerçek bir adammış. | Open Subtitles | لم يكن حلوى فقط بل كان رجلا حقيقيا |
| Ama yine de yiğit bir adammış. | Open Subtitles | لقد كان رجل محترم |
| Kocanız cesur bir adammış. | Open Subtitles | زوجك كان رجل شجاع |
| Aslında, sorunlarından kaçan iki yüzlü bir adammış. | Open Subtitles | و لكن في الواقع هو مجرد شخص منافق يحاول الهرب من مشاكله |
| Michelangelo'nun babası zengin bir adammış. | Open Subtitles | والد مايكل انجلو... كان رجلاً فاحش الثراء |
| Kayıtlara göre, çok iyi bir adammış. | Open Subtitles | بكل الأحوال, كان رجلاً طيب جداً |
| Oldukça cesur bir adammış. Ben doğmadan önce ölmüş. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً شجاع مات قبل ولادتي |
| - Evet ya, çok tatlı bir adammış. | Open Subtitles | -انظر كم كان لطيفاً ! -أجل, لقد كان رجلاً لطيفاً. |
| Çok önemli bir adammış. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً مميزاً |
| Kötü bir adammış. Sarhoşun tekiymiş, kaba sabaymış, bir sürü kavga çıkarmış. | Open Subtitles | كان رجلا سيئا و مخمورا و متقلب المزاج |
| Çok ünlü bir adammış. | Open Subtitles | كان رجلا مشهورا جدا |
| Şanslı bir adammış. | Open Subtitles | إذا ، لقد كان رجلا محظوظا |
| Çok düzgün bir adammış. | Open Subtitles | لقد كان رجلا مستقيما فعلا |
| Bence oldukça tutkulu bir adammış, Joel. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان رجل عاطفي " جويل" |
| # Babanız tatlı bir adammış # # Aranızdan su sızmazmış # | Open Subtitles | والدك كان رجل محب لعائلته |
| Aslında, sorunlarından kaçan iki yüzlü bir adammış. | Open Subtitles | و لكن في الواقع هو مجرد شخص منافق يحاول الهرب من مشاكله |