"bir alışkanlığın var" - Translation from Turkish to Arabic

• لديك عادة

Hala anahtarları üstünde bırakmak gibi kötü bir alışkanlığın var.
لا يزال لديك عادة سيئة كونك تترك مفاتيحك في السيارة

Senin sevgili meslektaşım, jüriye karşı duyguları kullanmak gibi bir alışkanlığın var.
ربما لديك عادة اثارة عواطف المحلفين واكتشاب مشاعرهم

Sinirlendiğinde susmak gibi bir alışkanlığın var anne.
لديك عادة سيئة يا أمي تسكتين عندما تغضبين

Genç olmana rağmen emretmek gibi bir alışkanlığın var.
بالرغم من شبابك، لديك عادة إصدار الأوامر

Arkadaşlarının kim olduğunu unutmak gibi kötü bir alışkanlığın var.
إنّ لديك عادة سيئة بنسيان من هُم أصدقاؤك.

Gerçeği saptırma konusunda bir alışkanlığın var.
لديك عادة اللعب السريع والإرتخاء مع الحقيقة

Ama pek önemi yok çünkü her şeyi karına yetiştirmek gibi eşsiz bir alışkanlığın var.
‏لأن لديك عادة مميزة بإخبار زوجتك كل شيء. ‏

- Birilerinin yapması gerekiyor, ...çünkü önemli detaylardan bahsetmeyi ihmal etmek gibi kötü bir alışkanlığın var.
وأنتِ تَعْرفُين بأنّني لَمْ أَعْنِ ذلك حسناً، أنت تحتاج لمن يقوم لك بذلك لأن لديك عادة سيئة في إهمال الإشارة للأمور المهمة

Erken kutlamak gibi bir alışkanlığın var.
لديك عادة سيئة بالإحتفال باكراً.

Birdenbire ortaya çıkmak gibi kötü bir alışkanlığın var.
لديك عادة سيئة من الظهور من الظلال.

Wayne ailesinin dikkatini çekme gibi bir alışkanlığın var.
لديك عادة اصطياد العين للأسرة واين.

Kötü bir alışkanlığın var: Hayatta kalıyorsun.
لديك عادة النجاه من الموت

Çok pis bir alışkanlığın var.
لديك عادة سيئة جداً هناك

Nalbantı mı? Arkadaşlarını bu şekilde karşılamak gibi pis bir alışkanlığın var.
لديك عادة سيئة بالترحيب بأصدقائك، يا (كابتن)

Ama kumandanını üzen bir alışkanlığın var.
لكن لديك عادة في إزعاج قائدك

Kendi kendine konuşmak gibi özel bir alışkanlığın var.
أنتِ لديك عادة التحدث لنفسك

Senin onları bulmak gibi bir alışkanlığın var.
حسناً, أنت لديك عادة بإيجادها