| Gördüğünüz gibi servisin "amme hizmeti"nden daha büyük bir amacı var. | Open Subtitles | كما ترى, الوكالة لديها هدف اعلى جدا مقارنة لها "الوظائف العامة". |
| Bu yaratıkların tek bir amacı var. | Open Subtitles | تلك المخلوقات لديها هدف واحد فقط, |
| ..Tanrı'nın benim için özel bir amacı var sanıyordum..ama öyle birşey yoktu.. | Open Subtitles | الآن أنا أعرف سبب وضعى على هذه الأرض لقد كنت أشك منذ فترة أن الرب لديه غرض خاص منى |
| Bizim yaptığımız tüm teknolojinin gittiği yönün gizli bir amacı var ve bu amaç bizim dikkatimize yönelik bir yarış. | TED | هناك هدف مخفي يقود الاتجاه الخاص بالتكنولوجيا التي نصنعها، وهذا الهدف هو السباق نحو جذب الانتباه. |
| Birlikte olduğunu varsayarsak, Paloma'nın bir amacı var sanki. | Open Subtitles | الآن، بإفتراض أنهم كانوا معاً، يبدو أن (بالوما) كانت في مهمة. |
| Bu gemideki yüzlerce kadın ve erkek görevlinin tek bir amacı var rüyalarınızı gerçekleştirmek | Open Subtitles | كل شخص من مئات الرجال و النساء فى الخدمة على هذه السفينة لديهم هدف واحد |
| Bu adamın bir amacı var. | Open Subtitles | أنا واثق أن هذا المسدس له غاية |
| Narin parçaların karmaşık bir derlemesi. Her birinin bir amacı var. | Open Subtitles | يا له من تجمع معقد لأجزاء حساسة كل جزء له غرض معين |
| Öyle görünüyor ki, kızım, yolculuğunun artık ikinci bir amacı var. | Open Subtitles | يبدو أن رحلتكِ سيكون لها غرض آخر يا ابنتي |
| Kız kardeşinin mükemmel bir amacı var. | Open Subtitles | أختك تملك تسديدة رائعة |
| Ma di Tau, Dişi avcı, yeniden bir amacı var. | Open Subtitles | "مادي تاو" الصيادة أصبح لديها هدف مرة أخرى |
| - En azından bir amacı var artık. | Open Subtitles | حسناً, لديها هدف الآن سأخبرها.. |
| En azından bir amacı var. | Open Subtitles | لديها هدف على الأقل |
| Bana güvenmiyorsun da ama yaptıklarımızın asil bir amacı var. | Open Subtitles | وانت لا تثق بي لكن الشيء الذي نفعله لديه غرض نبيل |
| Yetiştirdiğimiz her şeyin bir amacı var. | Open Subtitles | كل شيء هنا لديه غرض |
| Her birimizin eşsiz bir amacı var. | Open Subtitles | كل منا لديه غرض مميز |
| Bütün gün burada böylece duracak mıyız yoksa bu davetin bir amacı var mı? | Open Subtitles | هل سنقف هنا طوال اليوم,أم أن هناك هدف من أستدعائنا؟ |
| Emin ol, kendince bir amacı var. | Open Subtitles | كوني متأكدة أن هناك هدف من كل هذا |
| Bunun bir amacı var mı? | Open Subtitles | هل هناك هدف لهذا؟ |
| Birlikte olduğunu varsayarsak, Paloma'nın bir amacı var sanki. | Open Subtitles | الآن، بإفتراض أنهم كانوا معاً، يبدو أن (بالوما) كانت في مهمة. |
| Bu adamların bir amacı var. | Open Subtitles | هؤلاء لديهم هدف |
| İşte... artık çabalarımın bir amacı var. | Open Subtitles | هنا... . مجهودي له غاية |
| Allah'ın yarattığı her şeyin, ineklerin, atların, ayın, güneşin, karıncaların, her şeyin bir amacı var. | Open Subtitles | لذا الله خلق كل شيء , خلق الأبقار الخيول , القمر , نجوم , النمل كل شيء له غرض من وجوده |
| Bu geminin yeniden bir amacı var. | Open Subtitles | السفينة لها غرض مرة أخري |
| Kız kardeşinin mükemmel bir amacı var. | Open Subtitles | أختك تملك تسديدة رائعة |