"bir amerikalı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمريكي
        
    • أمريكية
        
    • أميركي
        
    • كأمريكية
        
    • وكأمريكي
        
    • كأمريكي
        
    • لأمريكي
        
    • أمريكيًا
        
    • أمريكياً
        
    • أمريكيّ
        
    Söylemem lazım. burada olmak biraz korkutucu. Yaşlı bir Amerikalı, Afrikalılar'a kendi kıtaları hakkında yeni bir şeyler anlatmaya çalışıyor. TED عليَ إخباركم، وجودي هنا شيء مثير أكثر مما تتخيلون، رجل أمريكي مسن يحاول أن يخبر الأفارقة شيئاً جديداً عن قارتهم.
    Çalışkan bir Amerikalı mimarlık şirketinin eline gidecek bir işin, bir avuş Fransız adamın eline gitmesi korkunç olurdu. Open Subtitles سيكون مروعاً،إذا كانت وظيفةً يمكنها الذهاب إلى أمريكي يعمل جاهداً في تصميم نزيه وتذهب الوظيفة إلى مجموعة من الفرنسيين
    Bir sonraki sefere sıradan bir Amerikalı gibi davranacağıma yemin ettim. Open Subtitles ونذرت بأن أكون في الأيام القادمة أمريكي عام لأرى ماذا سيحدث
    Yıllar önce, hâlâ İstanbul'da yaşarken Orta Doğulu kadın yazarlar üzerine araştırma yapan bir Amerikalı akademisyen benimle görüşmeye gelmişti. TED منذ سنوات، عندما كنت لا أزال أعيش في إسطنبول، جاءت باحثة أمريكية تعمل على الكاتبات النساء في الشرق الأوسط لمقابلتي.
    bir Amerikalı ile siyah, kahverengi yahut başka bir şey olduğu için dalga geçemezsiniz, ama başka bir ülkedeki yabancılarla dalga geçebilirsiniz. Open Subtitles لا يمكن السخرية من أميركي لأنه أسود، بني أو ما إلى ذلك لكن يمكنكم السخرية من الغرباء لأنهم من بلد آخر
    Yani bir uzman olarak değil, oy kullanacak... bir Amerikalı olarak... bilmek istediğim, onu mantıklı adaylığından... biraz daha çekici hale getirmede mesuliyet almaya hazır kim var. Open Subtitles لذاأريدأن اعرف, ليسكمذيعة, لكنكمصوتة, كأمريكية أريد أن أعرف من لديه الذي سيتولى حساباته
    Fakat, son görevde, daha önce hiç görmediğim bir Amerikalı daha vardı. Open Subtitles ولكن بالمهمة الأخيرة كان هناك رجل آخر أمريكي لم أره من قبل.
    Mevcut şartlar altında, her bir Amerikalı çocuk okuldan 10 tarifi pişirebilecek şekilde mezun olursa bu onların hayatını kurtaracaktır. TED في ظل هذه الظروف، من المهم عميقاً أن أي طفل أمريكي يغادر المدرسة بعد معرفة كيف يطبخ 10 وصفات ستقوم بإنقاذ حياتهم.
    Tam bir Amerikalı gibi. Open Subtitles يبدو وكأنه صبي أمريكي حقيقي ، أليس كذلك ؟
    - bir Amerikalı'yla, aslen Polonyalı. İspanik öyle diyor. Open Subtitles مع شاب أمريكي إنه بولندي في الحقيقة هذا ما يقوله المتحذلقين
    O tavuğa yalvardığını görmek, bir Amerikalı olarak beni utandırıyor. Open Subtitles سماعك وأنت تتوسل الى ذلك الجبان الخسيس يجعلني أخجل من أني أمريكي
    Kral Arthur'un sarayında Connecticut'lı bir Amerikalı. Open Subtitles أمريكي من كونيكتيكت في محكمةِ الملك آرثر
    - Böyle bir şeye, bir Amerikalı yetkili öldürme emrini imzalamadıkça cesaret edebileceklerini sanmıyorum. Open Subtitles ـ ولا أعتقد أنهم يجرؤون علي فعل شيئاً كهذا إلا بموافقة مسؤول أمريكي علي أمر القتل
    1983 yılında Pittsburgh, Pennsylvania'da onun, Mısırlı bir mühendisin ve şefkatli bir Amerikalı annenin ve ilköğretim öğretmeninin bir çocuğu olarak doğdum. Mutlu bir çocukluk yaşamam için ellerinden geleni yapıyorlardı. TED ولدت في بيتسبرغ، في بنسلفانيا سنة 1983 منه، وهو مهندس مصري، ومن أم أمريكية محبة، كانت معلمة في الصف الإبتدائي، وقد بذلا معا كل ما في وسعهما ليجعلاني أعيش طفولة سعيدة.
    Jenny, üç haftalık tatilinde kliniğe gönüllü olarak çalışmaya giden genç bir Amerikalı diş hijyenisti. TED جيني هي فتاة أمريكية صغيرة تعمل في تنظيف الاسنان والتي تطوعت في العيادة خلال عطلتها التي تستمر لمدة ٣ أسابيع
    Şimdi, bir Amerikalı ailenin zaferini sunmaktan gurur duyuyoruz. Open Subtitles الآن ، نشعر بالفخر لتقديم إنتصار عائلة أمريكية
    Ve şükürler olsun o bir Amerikalı böylece bütün o zor medikal terimleri söyleyebilecekti. Open Subtitles و شكرا للرب أنه أميركي لكي يتمكن من لفظ كل تلك الألفاظ والمصطلحات الطبية
    bir Amerikalı gibi görülerek büyürken bir daha asla böyle bir muameleye maruz kalmayacaktı. Open Subtitles , بأنها أبدا لن تعامل بتلك الطريقة مجددا بأنها تكبر لكي ترى كأمريكية
    Şirket, bir yayıncı ve sadık bir Amerikalı olarak... güvenilirliğimin ve sorumluluğumun altına imza atmıştır. Open Subtitles الشركةولتنيالمسئوليةالكاملة... كمذيع وكأمريكي موالي
    İşte bu yüzden, bir Amerikalı olarak, küresel uyuşturucu savaşının önderliğini yapmamız beni özellikle yaralıyor. TED ولذلك فإن الأمر مزعج لي كأمريكي إذ كنا القوة المحركة خلف حرب المخدرات العالمية هذه.
    Ama bir Amerikalı için öğrenci kredisi borcundan kurtulmak neredeyse imkânsızdır. TED ولكن الأمر شبه مستحيل لأمريكي أن يتحرر من ديون قرضه الطلابي.
    Onu bir koz olarak tuttuğumuzu düşünen tipik bir Amerikalı. Open Subtitles تمثل نموذجًا أمريكيًا لإعتقادها أننا نحتجزها لإستخدامها كنوع من النفوذ
    Bay Russ, ben bir Amerikalı değilim. Kızım, o da bir Amerikalı değil. Open Subtitles سيد روس،انا لَست أمريكياً وإبنتي لَيست أمريكيةً
    Ve, şimdi hemen hemen unutulmuş, ama o zaman etkili olmuş bir Amerikalı, bir bilim adamı tarafından ortaya çıkarıldı. Open Subtitles ولقد كُشفت من قبل أمريكيّ, عالم, على الأغلب أنّ الجميع نسوا أمره الآن, لكن بذلك الوقت, كان له تأثير بالغ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more