| - Soygunu yapacak adam kimin nesidir bilmiyorum ama bir arkadaşı var ve bu arkadaşı gözetlediğim bir telefonu kullanıyor. | Open Subtitles | انا لا اعلم الشخص المسئول عن العملية ولكنه لديه صديق, وهذا الصديق استخدم الهاتف الذى اراقبه |
| Benim için getirebileceğin bekar bir arkadaşı var mı? | Open Subtitles | هل لديه صديق اعزب تستطيعين إحضاره من اجلي؟ |
| Peki, belki de her ne kadar, hayali bir arkadaşı var O gelişimsel, bunun için biraz erken olduğunu. | Open Subtitles | .. حسناً ، ربما لديه صديق خيالي ، مع أنه . مبكّر قليلاً على هذا ، تنموياً |
| Kızım lise öğrencisi, onun bebeği olan bir arkadaşı var. | Open Subtitles | , ابنتي الطالبه في المدرسة الثانوية لديها صديق لديه طفل |
| Orada yazar bir arkadaşı var, çok akıllı. | Open Subtitles | لديها صديق هناك كاتب ألماني، وذكي جدا. |
| Bu arada, orada bir arkadaşı var, sana ayarlayayım ne dersin? | Open Subtitles | بامناسبة , لديها صديقة هناك من الممكن أن أجعلها ترافقك مارأيك في ذلك؟ |
| İyi bir arkadaşı var. | Open Subtitles | لديه صديقة رائعة |
| İyi haber, Carter. Gary'nin teknesi olan bir arkadaşı var. | Open Subtitles | خبر جيد كارتر غاري لديه صديق يملك قارباً |
| Benim sorguladığım adam hiçbir şey söylemiyor ama bir arkadaşı var. | Open Subtitles | حسناً، فاتي لا يخبر بأي شيئ لكن لديه صديق |
| Çok eski ve çok iyi bir arkadaşı var mükemmel bir müttefik: | Open Subtitles | لقد كان لديه صديق قديم من القاعة لأجلى، حليف مثالى |
| Bu demektir ki, Paris' te bir arkadaşı var, veya ailesi. Hatta daha iyisi. | Open Subtitles | هذا يعني أن لديه صديق في "باريس" ،أو العائلة. |
| Ahırda, kelle avcısı olan zenci bir arkadaşı var. | Open Subtitles | لديه صديق صائد جوائز أسود في الإسطبل |
| Zavallı çocuğun hayali bir arkadaşı var. | Open Subtitles | طفل مسكين , إن لديه صديق تخيلي |
| Orada eski bir arkadaşı var. | Open Subtitles | كان لديه صديق قديم هناك يملك كوخًا |
| Ayrıca, Hanna'nın da telefonun şifresini kırabilecek bir arkadaşı var. | Open Subtitles | وهانا لديها صديق يستطيع أن يفك الشفره أنا لن أسرق هاتفها |
| - Sırlarını paylaşabileceği bir arkadaşı var mıydı? | Open Subtitles | حسناً ، هل لديها صديق يُمكن أن تكون قد أفضت إليه بشئ ما ؟ |
| - Korkunç! Sen kıskanıyorsun, Çünkü Sweetu'nun artık bir arkadaşı var. | Open Subtitles | انت تغيرين لان سويتو الان لديها صديق |
| Masum'un Rüya Geçidi'ne giren bir arkadaşı var. | Open Subtitles | البريئة لديها صديقة دخلت ممر الأحلام |
| Leonard, hadi ama. Pekala. Sana uygun bir arkadaşı var mı diye soracağım. | Open Subtitles | حسنا, سأسألها إن كان لديها صديقة لك |
| Bir dakika. Neal'ın da Sofia adında bir arkadaşı var. | Open Subtitles | (نيل) لديه صديقة باسم (صوفيا).. |
| - Henüz değil, yanında bir arkadaşı var. | Open Subtitles | ليس بعد. لديه صديقٌ أخر |
| Büyükbabamın zengin bir arkadaşı var. | Open Subtitles | . جدي عنده صديق غني . . |
| Peki, ya birinin zırhlı araç firmasında çalışan bir arkadaşı var desem. | Open Subtitles | ماذا تقول لو شخصاَ له صديق كان قد عمل في شركة السيارات المصفحة |
| Atticus'un bir arkadaşı var, Charlie Rogers. 1 saat uzaklıkta, Perşembe gelecek. | Open Subtitles | لدى (آتيكيس) صديق يدعى (تشارلي روجرز) وهو على بعد ساعة من الوصول سيأتي يوم الخميس |