| Sahada, güvendiğin bir arkadaşınla çalışmaktan daha lüks bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا توجد رفاهية في هذا العمل توازي عملك مع صديق |
| Uzun bir süredir görmediğin... eski bir arkadaşınla kafaları bulmaya... | Open Subtitles | تحتاج ان تثمل مع صديق قديم لم تشاهده منذ وقت طويل |
| Sabah restorantta senin bir arkadaşınla karşılaştım. | Open Subtitles | لقد التقت سبلنا مع صديق لك في وقت سابق في مطعم |
| Belki bir arkadaşınla alışverişe gitmişsindir dedim. | Open Subtitles | لقد اعتقدت انك ذهبت للتسوق مع صديق |
| Seni eski bir arkadaşınla buluşturmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ان تقابلى صديق قديم لك |
| Bu yoldan daha önce başka bir arkadaşınla da geçmiştin. | Open Subtitles | لقد كنتَ بهذا الطريق من قبل مع صديق. |
| Evet, ettim. Hadi ama, neden bu şarabı bir arkadaşınla paylaşmıyorsun? | Open Subtitles | هيا , لما لا أشارك النبيذ مع صديق ؟ |
| Lompoc'a gelmeden önceki, Atwater'daki bir arkadaşınla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحقّقتُ مع صديق قديم لك من (أتواتر)، قبل (لومبوك) |
| bir arkadaşınla gidebileceğin konser biletleri. | Open Subtitles | تزكرة لحضور حفل مع صديق |
| Yalnız mı yaptın yoksa bir arkadaşınla mı? | Open Subtitles | هل صنعته بمفردك أو مع صديق ؟ |
| Sen hiç bir arkadaşınla yatmadın mı, Kate? | Open Subtitles | ماذا يا (كايت)؟ لم تنامي مع صديق قط؟ |
| Bu konuyu bir arkadaşınla konuşmalısın. | Open Subtitles | -أقترح أن تتكلم بشأنه مع صديق |