| Howard'tan diploma ve yaşlı "Demir Bulut'tan bir ayı postu aldım. | Open Subtitles | لا, معى شهاده من جامعه هاورد وجلد دب من مدرسه القبيله |
| Bazı gayler yumuşak olur, bazıları ise ayı. Bu gay, bir ayı. | Open Subtitles | هناك نوعان من الشواذ, الدب و الهزيل وهذا الشخص الشاذ هو دب |
| Yolda bir polisin cep telefonunu çiğneyen bir ayı vardı da. | Open Subtitles | كان هناك دب على الطريق السريع المضغ على الهاتف المحمول لشرطي. |
| Bu harika, eğer bir ormandaysanız ve bir ayı varsa. | TED | وهذا شيء مذهل هذا إذا كنت في غابة وهناك دبّ |
| bir ayı aşkın düzenlemeden sonra seçtiğim o en iyi anları alıp pürüzsüzce tek bir ana levhaya harmanlıyorum. | TED | سآخذ أفضل اللحظات التي التقطت في أكثر من شهر من التحرير ويتم مزجها بسلاسة لتكون اللوحة الرئيسية. |
| Varlığını unuttuğum hayvan oskarlarına gelmiş gibiyim. Aflac! Ben gerçek bir ayı değilim! | Open Subtitles | أنا أشعر أني في حفل الأوسكار للحيوانات التي قد نسيتها لست دباً حقيقاً |
| Tanrım, ya biri zorla içeri girmeye kalkarsa ya da bir ayı, hatta Kocaayak, ya da ne bileyim işte! | Open Subtitles | يا إلهي ، ماذا لو حاول أحدهم إقتحام المنزل ؟ أو ربما هو دب أو القدم الكبيرة لم أكن أعرف |
| Vay canına, benim gibi bir ayı böyle bir şehirde ne yapabilir? | Open Subtitles | رائع , ماذا يستطيع دب مثلي ان يفعل في مدينة كهذه ؟ |
| Demek istediğim, insanları sıcak ve güvende hissettiren, mutlu bir ayı lazım. | Open Subtitles | اقصد و نحتاج الى دب سعيد يجعل الناس سعداء و يشعرون بالامان |
| Ormanda bir ayı gördüğün zaman yapman gerektiği gibi donup kaldım. | Open Subtitles | وقفت المجمدة مثلك من المفترض أن عندما ترى دب في الغابة. |
| Deneyin ilk günü arazimize gittik ve bir ayı yavrusuyla bizi kovaladı. | TED | في اليوم الأول من التجربة، ذهبنا إلى موقعنا وطاردنا دب رمادي اللون مع صغيره. |
| Üç küçük Kızılderili oğlan hayvanat bahçesinde dolaşıyordu, büyük bir ayı birini kucakladı ve kaldı geriye ikisi. | Open Subtitles | ثلاثة هنود صغار يتجولون فى حديقة الحيوان فقام دب كبير بضم أحدهم فتبقى منهم إثنان |
| bir ayı inine benziyor değil mi? | Open Subtitles | انها تشبه الى حد ما حفرة دب .. اليس كذلك ؟ |
| Başka bir ayı saldırıyor sanırım. Birisi zor durumda olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك هجوم دب آخر أحدهم في مصيبة |
| Onu bir ayı postuna sardım ve bütün gece kucağımda tuttum. | Open Subtitles | لففتة فى جلد دب واعتنيت بة طوال كل الليالى |
| Onu bir ayı postuna sardım ve bütün gece kucağımda tuttum. | Open Subtitles | لففتة فى جلد دب واعتنيت بة طوال كل الليالى |
| Yine de, birazcık hayal gücüyle, etrafımda döneceğim ve harika... bir ayı göreceğim, Porthos. | Open Subtitles | على أية حال مع بعض الخيال أنا أستطيع أن أجعلك ترى الدب الأعظم، بورثوس |
| Tahmin et ne oldu? bir ayı vurdum! | Open Subtitles | ظننت أنه قد يفيد، واحزري ماذا أطلقت النار للتو على دبّ |
| Ben dudaklarını ararken sen bana yanağını uzatıyorsun ayrıca bir ayı geçkindir beni odana almıyorsun. | Open Subtitles | أطلب شفتيكِ فتمنحيني خدكِ وباب غرفتكِ مؤصد في وجهي لأكثر من شهر |
| bir ayı olarak erkek olan bir çocuğun hikayesini. | Open Subtitles | قصة ولد أصبح رجلاً ـ ـ ـ قبل أن يصبح دباً |
| Belki bir ayı çıkar ya da kötü bir şey olur diye. | Open Subtitles | في حال إذا ما صادفنا أية دببة أو ربما أتمكن من تحقيق ضربة موفقة |
| Ve sen de bu takıma bu şekilde koçluk yapmayacaksın! Eğer yarınki maçta pamuk şeker ve lolipoplarla dolu oyuncak bir ayı kadar efendi olmazsan kılımı bile kıpırdatmadan canına okurum! | Open Subtitles | وليس هكذا ستدرب الفريق ، في مباراة الغد إن لم تكن كالدب الطري بالحلوي والألعاب |
| Eğer düşündüğüm tarzda bir görevdeyseniz, sizin yerinizde olsam kendime bir havacı ve zırhlı bir ayı kiralardım. | Open Subtitles | لوكنت أنا في مكانك، وفي موقفك هذا، سأستأجر لنفسي طياراً، ودب مدرع. |
| Bilirsin işte, bir ayı türü. | Open Subtitles | نحن لا نعرف اي نوع من انواع الدببة |
| Burgundy Monitor'un sahibi bir ayı. | Open Subtitles | انه دبٌ يمتلك دار نشر في بورغونيا |
| Evet, kampa bir ayı girdiğini söylediler. | Open Subtitles | -أجل، قالوا أنّ دبًّا اقتحم المعسكر . |