| Bilmem. Yaşlı bir bayan için epey seksi. | Open Subtitles | لا أدرى، إنها مثيرة جداً بالنسبة لسيدة كبيرة |
| bir bayan için biraz erkeksi bir iş değil mi? | Open Subtitles | يبدو عملا قاسيا بالنسبة لسيدة اليس كذلك؟ |
| Dindar bir bayan için ağzın çok bozuk. | Open Subtitles | أنت تتكلمين بلغة بذيئة بالنسبة لسيدة كنيسة. |
| Ne dersin, sence buradaki bir bayan için ben çok mu tuhafım? | Open Subtitles | لماذا تعتبريني غريباً بالنسبه لإمرأه من هذا البلد؟ |
| Ne dersin, sence buradaki bir bayan için ben çok mu tuhafım? | Open Subtitles | لماذا تعتبريني غريباً بالنسبه لإمرأه من هذا البلد؟ |
| Ama bu kasabada hiç iş yok. Özellikle de onun gibi bir bayan için. | Open Subtitles | لكن لا وجود لعمل بالبلدة، ليس لشابة مثلها |
| Söylemek istediğim, sağlığın iki gün sonra 40 yaşına girecek bir bayan için çok iyi. | Open Subtitles | ...المهم هو أن صحتكِ رائعة بالنسبة لامرأة ستصبح فى الـ40 من عمرها بعد يومين |
| bir bayan için bir çift küpe almak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن شراء زوج من الأقراط لسيدة. |
| Bir tanesi, yaşlı bir bayan için hazırlamakta olduğum bir vasiyet dosyası. | Open Subtitles | إحداهما وصية أكتبها لسيدة عجوز |
| Özel bir günde özel bir bayan için... özel bir hediye. | Open Subtitles | هـدية خاصة لسيدة خاصة في يومٍ خاص. |
| - Güzel bir bayan için her zaman! | Open Subtitles | لديه دائماً وقت فراغ لسيدة جميلة |
| Görüyorum ki bir bayan için hazırlanmış. | Open Subtitles | أرى أن هناك شيئا معدا لسيدة. |
| Joy.Şık bir bayan için şık bir isim. | Open Subtitles | جوي، اسم راق لسيدة راقية |
| Sarhoş kavgası, saflığın timsali genç bir bayan için uygun değil. | Open Subtitles | مكان لهو وخمر لايصلح لشابة بريئة |
| Özellikle Las Vegas'taki genç bir bayan için. Kendini onun yerine koy. | Open Subtitles | خاصة لشابة في (لاس فيغاس) ضعي نفسك مكانها |
| Teşekkür ederim. O kadar içki bir bayan için fazla. | Open Subtitles | هذه مشروبات كثيرة بالنسبة لامرأة |