| Erkekler tuvaletinde bir bayan vardı, yemin ederim! | Open Subtitles | كان هناك سيدة في حمام الرجال اقسم لك سيدة جميلة كانت في الحمام الذي بجانبي |
| Maud'un sarayında dikkatini çeken genç bir bayan vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك سيدة صغيرة كنت معجب بها (في بلاط (مود |
| Colorado'da bir bayan vardı şimdi birkaç yıl oluyor. | Open Subtitles | والآن، كان هناك سيدة في (كولورادو) كان منذ بضعة سنوات |
| Orada, genç bir bayan vardı. | Open Subtitles | هناك سيدة في مقتبل العمر ظهرت في حينها |
| "SÜrati ışık hızından da yüksek olan Bright adında genç bir bayan vardı O göreceli bir şekilde bir gün yola çıktı ve önceki gece döndü." - Bu dengesiz. | Open Subtitles | كان هناك شابة سمية بريدجت التي سرعتها كانت أسرع من الضوء أنه غير مستقر عفواً ؟ |
| Genç bir bayan vardı. Birden her şey karardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيدة و فجأة كل شيء إختفى من أمامي |
| Çok fazla domuzla yaşayan ve kız arkadaşı olan bir bayan vardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيدة مع صديقتها الحميمة تعيشان مع الكثير من الخنازير |
| Elinde sopası olan bir bayan vardı. | Open Subtitles | - كان هناك سيدة مع عصى |
| Hayır, sarışın bir bayan vardı, ofiste konuşuyorlardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيدة شقراء تتحدث إليه |
| Dinle, tek bildiğim New Jersey'de çalışırken bir şeyler bilen bir bayan vardı. | Open Subtitles | - هيه, اسمعي, كل ما اعرفه عندما كنت شرطياً... في "نيوجيرسي", كانت هناك سيدة وكان لديها بالتأكيد... |