| Onun yerine, dakikalar içinde şiddetli semptomlar gösteren bir bileşim çıktı ortaya. | Open Subtitles | فأخترع مركب يحضر جميع الأعراض الحادة بغضون دقائق |
| Onun yerine, dakikalar içinde şiddetli semptomlar gösteren bir bileşim çıktı ortaya. | Open Subtitles | فأخترع مركب يحضر جميع الأعراض الحادة بغضون دقائق |
| Sığır ayağı yağı, Stockholm katranı saligari, silikon ve okaliptus yağı içeren bir bileşim. | Open Subtitles | انه مركب يحتوي على النفط و القطران السليكون كل هذه مصطلحات عامة |
| Bu, daha derindeki bilince çok yönlü yol sağlayan tıbbi bir bileşim. | Open Subtitles | انه مركب طبي يقدم طريق سريع للوصول الى الوعى العميق |
| -Alan ve ben bir çeşit... -Thunderbird'de bir bileşim bulduk. | Open Subtitles | آلان وأنا وَجدتُ شكلا مُركّب على شكل مخروطي أمام صقور الجو 1 |
| - Ellerinde sadece insanları öldüren bir bileşim olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد أنهم تقصّدوا مجتمع سكني بعينه لكي يُصيبوا البشر وليس غيرهم؟ |
| İlginç olan tek şey daha önce hiç görmediğimiz bir bileşim. | Open Subtitles | الشئ الوحيد المثير للاهتمام هو مُركّب لم نره من قبل قط هل تتعرفون عليه ؟ |
| Kütle spektografına göre buzdolabında kullanılan bir bileşim. | Open Subtitles | ومضاربة جماعية عرّفتْه كa مُركّب مستعمل في حلزوناتِ مُجمِّدةِ الثلاجةِ. |
| - Ellerinde sadece insanları öldüren bir bileşim olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد أنهم تقصدوا مجتمع سكني بعينه لكي يصيبوا البشر و ليس غيرهم؟ |