| İlk kez duyuyorum. Bu konuda bir bilgim yok. | Open Subtitles | أول مرة أسمعُ عن الأمر، لا أعرف أي شيء حول ذلك |
| Yemin ederim bu ihlal hakkında en ufak bir bilgim yok. - Bunu takınca göreceğiz. | Open Subtitles | أقسم بالله، أنا لا أعرف أي شيء عن هذا الأختراق ضع هذه وسنرى. |
| Dediğim gibi, bu konuda bir bilgim yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل أنا لا أعرف أي شيء حيال هذا |
| Hiç bir bilgim yok, ben sadece bahşiş için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن الموضوع أنا أعمل فقط لكسب البقشيش |
| üçüncü dönemde düşürmenin yasal olmadığını biliyorum, kırkıncı dönem hakkında bir bilgim yok. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنّ الإجهاض في الفصل الثالث غير شرعي لا أعرف شيئاً عن الفصل الأربعين |
| Bu konuda bir bilgim yok. | Open Subtitles | -من كان ذلك؟ ليس لديّ تلك المعلومات. |
| Bayan, yeminle söylüyorum o tohumların koyulmasıyla ilgili bir bilgim yok. | Open Subtitles | سيدتي، ثقي بكلامي لم يكن لديّ علم بأنه تمّ دسّ تلكَ البذور |
| Bu fotoğraf hakkında hiç bir bilgim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي علم مسبق عن هذه الصورة |
| Bu konuda bir bilgim yok. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أيّ شئ حول هذا بالرغم من ما فهمته |
| Eğer bir bilgim yok demişsem bilgim yoktur. | Open Subtitles | حين أقول إني لا املك معلومات... يعنى هذا إنى لا املك معلومات. |
| Bu konuda pek bir bilgim yok ama, çevrimiçi kurslar alabilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أي شيء عن الوصايا لكنني مستعدة لأخذ درس على الانترنت |
| Eser hakkında bir bilgim yok, doğru ama... | Open Subtitles | صحيح، أنا دون أبوس]؛ لا أعرف أي شيء عن قطعة. |
| - Bununla ilgili bir bilgim yok benim. | Open Subtitles | أنت، لا أعرف أي شيء بخصوص ذلك. |
| Şimdi bir bilgim yok, umurumda da değil. | Open Subtitles | لا أعرف أي شيء ولا أهتم أيضاً |
| - Bu konuda bir bilgim yok. | Open Subtitles | لا أعرف أي شيء عن ذلك |
| Kadın hakkında bir bilgim yok. Aklımdan çıkmadı ama. | Open Subtitles | لا أعرف شيئاً عن الفتاة ما زلت أفكر في أمرها |
| Benim bir bilgim yok. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، مهلاً لا أعرف شيئاً بشأن هذا الهراء |
| Ama hiç çocuklar hakkında bir bilgim yok. | Open Subtitles | ولكني لا أعرف شيئاً عن تربية الأطفال |
| Bu konuda kesinlikle bir bilgim yok. | Open Subtitles | -أنا بالتأكيد لا أعرف شيئاً عن هذا |
| Bayan, yeminle söylüyorum o tohumların koyulmasıyla ilgili bir bilgim yok. | Open Subtitles | سيدتي، ثقي بكلامي لم يكن لديّ علم بأنه تمّ دسّ تلكَ البذور |
| Ama üzgünüm ki, kastettiğiniz şeyle ilgili bir bilgim yok. | Open Subtitles | لكن للأسف ليس لدي أي علم بما ذكرت |
| O dosyalar hakkında en ufak bir bilgim yok. | Open Subtitles | لا أعرف أيّ شئ حول هذه الأشياء. |
| Söylediğim gibi, bu hususta bir bilgim yok. | Open Subtitles | (كما قلتُ من قبل، يا (شيلي لا أزال لا املك معلومات حول ذلك |