| Ancak ben zaten bir bilim insanıydım, saldırıya uğramış bir dünyadan geliyordum ve bu öfkeyi bizzat hissettim. | TED | في الآخير، فأنا عالمة، جئت من عالم يتعرض للهجوم، وشعرت شخصيا بالسخط. |
| Sanıyorum ki -- biz bir çeşit telif hakkı koruma süresi bitmiş kütüphane malzemelerinden yola çıkıyoruz, ve Amazon.com baskıda bulunan bir dünyadan geliyor. | TED | لذلك أظن أننا نخرج من اطار بدون حقوق نشر في المكتبات و أمازون دوت كوم قادمة من عالم الطباعة |
| Bir saniyede bir dünyadan bir diğerine gitmek. | TED | الانتقال السريع من عالم لأخر في اللاوقت |
| Ona boyun eğmeleri için inançlıların ve bilgelerin olduğu bir dünyadan ışık saçtı. | Open Subtitles | انه يشع من العالم الذي دعا كل من فيه بالإيمان والحكمة للإستسلام اليه |
| -Annen ve baban buraya başka bir dünyadan geldiler. -Evet. Onlar kaşiftiler. | Open Subtitles | لقد جاء والداك من كوكب آخر نعم ، لقد كانوا مستكشفين |
| Siberler, bir dünyadan diğerine geçtiler. Tabi biz de! | Open Subtitles | عبر رجال السايبر من عالم لآخر وكذلك فعلنا نحن |
| Penise imrenilen bir dünyadan yeni geldim, beyne imrenilen değil. | Open Subtitles | لقد أتيتُ تواً من عالم طافح بحَسَد القضيب والآن أنا في عالم حَسَد الدماغ. |
| İnanılmaz. Hayaletler ki hayalet değiller başka bir dünyadan gelmişler. | Open Subtitles | مذهل ، الأشباح اتضح أنها ليست بأشباح ، بل مخلوقات من عالم آخر |
| Bir efsaneye göre, çok güçlü bir tanrı başka bir dünyadan gelmiş ve orada bir hazine gizlemiş. | Open Subtitles | بحسب الأسطورة جاء إله قوي من عالم آخر وخبأ كنزاً هناك |
| İnanmayın onun yalanlarına. Buranın dışındaki bir dünyadan geldim ben. | Open Subtitles | لا تصدقو أكاذيبها لقد أتيت من من عالم خارج هذا المكان |
| Ama bunu filmlerde gördüm. İnsanlar, bir dünyadan alternatif başka bir dünyaya sıçrıyorlardı! Çok kolaydı. | Open Subtitles | لكنني أرى هذا في مجلات الكوميكس، الناس يسافرون من عالم موازِ إلى آخر بكل بساطة |
| Siberler, bir dünyadan diğerine geçtiler. Tabi biz de! | Open Subtitles | عبر رجال السايبر من عالم لآخر وكذلك فعلنا نحن |
| Doğru olanı yapma şansımız var insanların savaştığı kopuk bir dünyadan daha iyi bir dünyaya geçme şansı. | Open Subtitles | ،لدينا فرصة لنفكر جيداً لنتحول من عالم متفكك غير فعال ..يتقاتل فيه الشعوب إلى عالم دائم مستمر |
| Unutulmuş bir dünyadan kalma ruhlar gibi yeryüzünün en ender hayvanlarından bazıları ağaçlar arasında saklanıyor. | Open Subtitles | كأشباح صادرة من عالم انقرض قديماً، تختبأ بعض أندر الحيوانات على وجه الأرض بين الأشجار |
| Kasvetli, sulak bir dünyadan aydınlık ve gürültülü bir odaya geldi. | Open Subtitles | إنها قادمة من عالم مُظلم و مائي إلى غرفة ساطعة و صاخبة. لقد حان وقت مقابلتها لأمها و أبيها. |
| Uzun zaman önce başka bir dünyadan buraya geldiklerine inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم أتو منذ زمن بعيد من عالم مختلف |
| Aslında bir zehir ve başka bir dünyadan duvar aracılığıyla sızıyor. | Open Subtitles | فى الواقع إنه سم ويتسرب للحائط من عالم أخر |
| Başka bir dünyadan gelen bir ziyaretçinin Dünya'yı tardigradların gezegeni sanması affedilebilir bir durum. | Open Subtitles | ولا يمكننا أن نعاتب زائر من عالم أخر إن دعا الأرض بكوكب خنازير الطحلب |
| Haklısın. Antik bir dünyadan olan mitolojik bir yaratıkla savaşmaya gidiyorum. | Open Subtitles | بالواقع سآخذ هذه الشوكة لمعركة مع مخلوقة أسطوريّة من العالم القديم. |
| Jacques'ı bir insan olarak düşünme. O başka bir dünyadan. | Open Subtitles | لا تعتبري جاك كالإنسان إنه من العالم الآخر |
| Hiçbir şey başka bir dünyadan insanlarla ilk kez karşılaşmaktan daha önemli olamaz. | Open Subtitles | هذا لا شيء بالنسبة للإجتماع مع أشخاص لأول مرة من كوكب آخر |