"bir davadan" - Translation from Turkish to Arabic

• قضية كان
• قضية واحدة
• مجرد قضية
• من قضية
• قضية لم

Üzerinde çalıştığı bir davadan kanıt çaldı.
لقد سرق دليلاً من قضية كان يعمل بها

Sen de Dedektif Dupree'nin üzerinde çalıştığı bir davadan ötürü öldürüldüğünü düşünüyorsun.
وتظن أن المحقق (دوبري) قد قُتل بسبب قضية كان يعمل عليها

bir davadan bahsetmiyorum.
انا لا اتحدث عن قضية واحدة

- Senin için bir davadan daha fazla bu değil mi? - Artık hiçbir şeyi değiştirmez, değil mi?
انه اكثر من مجرد قضية بالنسبة لك - لا تفرق الآن , اليس كذلك ؟

Bu senin için bir davadan da öte olabilir, Kate.
"هذه يمكن أن تكون أكثر من مجرد قضية بالنسبة لكِ، (كيت)"

Üzerinde birlikte çalıştığımız bir davadan kaldı bir cinayet davasından.
لم يتم اللعب بها بالفوتوشوب مطلقاً و هي من قضية عملنا عليها معاً

Pornografi içeren bir davadan beni uzak tutmaya çalışıyorsun. Anladım.
أنتَ تريد حمايتي، من قضية تنطوي على خلاعة ، قدّ فهمتُ.

İşte bu nedenle, büyük bir üzüntüyle ve yüreğim burkularak henüz çözemediğimiz bir davadan bahsetmek zorundayım.
ولهذا السبب، بإحباط كبير وقلب مثقل يجب أن أذكر قضية لم نحلها بعد

Sen ve benim için ise bu, sadece bir davadan ibaret.
لك ولي هي مجرد قضية

bir davadan çok daha fazlasını kaybettin.
لقد خسرت أكثر من مجرد قضية

Seni bulayım diye aniden çıkarılmadan önce çalışmam gereken bir davadan aldım.
حصلت عليها من قضية يفترض أن أعمل عليها قبل أن يستدعوني للعثور عليك

Pornografi içeren bir davadan beni uzak tutmaya çalışıyorsun. Anladım. Davayı demedim.
أنتَ تريد حمايتي، من قضية تنطوي على خلاعة ، قدّ فهمتُ.

Bakın, açık ve kapalı bir davadan çok daha kötüleri de olabilirdi.
إسمعوا، هناك أشياء أسوأ يمكن أن تحدث هنا من قضية واضحة لا تعقيد فيها

-Çözülmemiş bir davadan bir silah al.
هات قطعة سلاح من قضية لم تنتهي

- Çözülmemiş bir davadan bir silah al.
هات قطعة سلاح من قضية لم تنتهي