"bir deney" - Translation from Turkish to Arabic

• تجربة
• بتجربة
• تجارب
• التجربة
• في معمل
• كتجربة
• كان جزءاً من
• تجرُبة
• من التجارب

Geçtiğimiz yıllarda gördük ki, mısırı etanole çevirmek kötü bir deney oldu.
لقد شهدنا مؤخراً أن تحويل الذرة إلى إيثانول وهي مجرد تجربة سيئة.

- Küçük bir deney yapmam lazım. - Lütfen. Albayı yalnız bırak.
ــ أظن أنني سأجرب تجربة صغيرة ــ أرجوك اتركي الكولونيل المسكين وحده

Bu yalnızca bir deney, bir şaka! Başvurursan yarın çıkarsın.
هذه تجربة مجرد مزحة إن طلبت الخروج تخرج في الغد

Küçük bir deney yapmaya karar verdik, bunun için reçelleri seçtik.
قررنا ان نقوم بتجربة واخترنا المربى لهذه التجربة.

Sekiz yıl önce, Metron Eczacılık'da tıbbi bir deney başlatmış.
قبل 8 سنوات أشرف على تجربة دواء لشركة أدوية مترون

Düşünüyordum da, neden küçük bir deney yapmıyoruz? Ne yapıyorsun sen?
هاي ، كنت أفكر ، لم لا نحاول عمل تجربة صغيرة؟

Bu düzgün bir deney değil sadece ucuz bir canlı aksiyon* filmi benzeridir.
لذلك هذه ليست تجربة رسمية مجرد بديل بسيط وغير مكتمل لفيلم روائي طويل.

Orada hangi yemek konsantrasyonunun güveli tat vereceğini anlamak için bir deney yapıyordum!
تلك كانت تجربة لتقرير بأي مرحلة من التركيز يبدأ طعم الغذاء يبدو حشرياً

Bu, negatif uyarının öğrenme sürecine etkisini ölçen bir deney.
هذه تجربة تفحص كيف أنّ التعزيز السلبي يؤثر على التعلّم.

Ön yargılarınızı yıkmanız ve gerçekçi olmanız için sosyal bir deney uygulayacağım.
خاصة أنني ابتكرت تجربة اجتماعية جديدة كي تُسقط جدرانكم، كي تكون حقيقية.

Ama bir deney var, klinik bir deney yararlı olabilir.
فنعم لكن هناك تجربة , تجربه سريريه ربما تكونُ مفيدة

Ve çoğunun, bunun çok değerli bir deney olduğunu söyleyeceğini düşünüyorum.
وأعتقد أن معظمهم يقولون في انفسهم بأنها كانت تجربة قيمة للغاية.

Belki de farkında bile olmadan kendim üzerinde bir deney yaptım.
ربما قمت بتنفيذ تجربة على نفسي دون أن أشعر.

Eski bir deney, ama çok iyi bir deney, çünkü çok çok basit, anlatması da kolay.
وهذه تجربة قديمة .. ولكنها تجربة جيدة لانها بسيطة جدا وهي قصة سهلة يمكن سردها

Genetik, hayvanların ön ayakları ve arka ayakları ile ilgili bir deney yapıyorlardı.
كانوا يجرون تجربة ذات صلة بالجينات متعلقة بالأطراف الأمامية والخلفية للحيوانات

Bunu yapmak için bir deney fikri bulduk Çalıştığımız insanlardan akıllarını başka yere vermelerini istedik.
ولنقم بذلك، علينا أن نجري تجربة نجلب فيها أفرادًا ونجعلهم يشردوا بذهنهم.

Grafiğin üstüne doğru çıktıkça, burada gördüğünüz her bir noktacık bir deney,
وكلما نظرت إلى أعلى المخطط، ما ترونه هو أن كل نقطة تمثل تجربة.

Küçük bir deney yaptım. Uluslararası Para Fonu'nun internet sitesine girdim.
لقد قمت بتجربة صغيرة. ذهبت لموقع صندوق النقد الدولي، على شبكة الإنترنت.

O bir deney değil. -Hastalığının ne olduğuna dair bir teorim var.
ليست فأر تجارب عندي نظرية منطقية عم أصابها

Sen gerçekten hamile değilsin. Bunu bir deney olarak görmelisin.
أنت لست حامل حامل تفكر في هذا على سبيل التجربة

Burada bir deney faresi olmak mı istersiniz yada dışarı çıkıp benimle oynamak mı?
هل تريدون أن تبقون في معمل الجرذان هذا أو تخرجون هناك و تلعبون في الجحيم معي ؟

- Hayır. Bu limuzini bir sosyo-mantıksal bir deney için kullanıyorum. Yalnızca bu.
لا، أقود السيارة الليموزين كتجربة إجتماعية هذا فحسب.

Amerikan ordusu adına gizli bir deney programında çalıştı. "Sınır Bilim" adı verilen alanda.
كان جزءاً من برنامج سري للجيش الأمريكي، ضمن ما يسمى بالعلوم الهامشية.

- bir deney.
تجرُبة

Mesela bir pipet alabilirim ve onunla bir deney yapabilirim.
يمكنني، على سبيل المثال، والتقاط ماصة والقيام بالمزيد من التجارب فيها.