"bir diğer deyişle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بمعنى آخر
        
    • بعبارة أخرى
        
    Bir diğer deyişle, bu veriler bu organizmaları evcilleştirebileceğimizi gösteriyor. TED بمعنى آخر, هذا يوضح أننا نستطيع أن نستأنس تلك الكائنات.
    Yani Bir diğer deyişle, kendi kendimi yakalattım öyle mi? Open Subtitles اذن, بمعنى آخر ,اننى خططت للأستباه بنفسى ؟
    Bir diğer deyişle bana, "sen bir yabancısın," diyorsunuz. Open Subtitles بمعنى آخر تريدى ان تقولى لى : انك الاجنبى الوحيد اللعين هنا ,هه؟
    Bir diğer deyişle yürüme yarışı. Open Subtitles أو بعبارة أخرى سباق متقارب
    Ve amacım da Dünya'yı, çocuklarım benim yaşıma geldiklerinde yaşayabilecekleri, arzulanır ve sürdürülebilir bir hale getirmektir. Bir diğer deyişle, bunun bir sonraki nesil olduğunu düşünüyorum. Bunun hepimizin paylaştığı bir hedef olduğunu düşünüyorum. TED و الهدف هو أن يكون العالم محببا العيش فيه بشكل مستديم عندما يصل أطفالي إلى العمر الذي انا فيه الآن.و أظن ان تلك هي-- بعبارة أخرى رغبة الجيل القادم. أنا أظن أن هذا الهدف هو ربما كان الهدف الذي نشترك جميعنا فيه.
    Bir diğer deyişle bu vak'a için biçilmiş kaftan. Open Subtitles بمعنى آخر هو الأفضل لهذه المهمـة
    - Bir diğer deyişle meraklı! Open Subtitles - فضولية بمعنى آخر
    Bir diğer deyişle, tam Fernando. Open Subtitles بمعنى آخر, باقة (فيرناندو) الكاملة
    - Hapis, Bir diğer deyişle. Open Subtitles سجن، بمعنى آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more