| Yeni arabamda bir dinleme cihazı buldum! | Open Subtitles | لقد وجدت لتوي جهاز تنصت في سيارتي الجديدة |
| Dairende bir dinleme cihazı vardı. | Open Subtitles | كان هناك جهاز تنصت في شقتك |
| Alex'in evinde bir dinleme cihazı buldum. | Open Subtitles | وجدت جهاز تنصت في شقة (أليكس) 0 |
| Kayda geçirdiğimiz birkaç günün ardından, bir dinleme toplantısı organize ettik ve klipleri oynattık, tıpkı her Cuma sabahı NPR'da duyduklarınız gibi. | TED | بعد أيام قليلة من التسجيل، أقمنا حفلة استماع ووضعنا بعض المقاطع يشبه بشكل كبير ما تسمعوه على إذاعة NPR كل صباح جمعة. |
| Free Amerika (Özgür Amerika)'da, bir dinleme ve öğrenme turu gerçekleştirdik. | TED | في حملة أمريكا الحرة، قمنا بجولات استماع وتعلّم. |
| Ne denli üzgün olduğunu biliyorum ama bu kadar tartışma yaratan çalışma senin olsaydı adil bir dinleme isterdin eminim. | Open Subtitles | افهم شعورك المستاء لكني أعرف أيضاَ بأنه لو كان مشروعك قد اثار جدلاَ كهذا فقد تطلبين جلسة استماع عادلة |
| bir dinleme seansından çıkınca mutlu hissediyorsun. | Open Subtitles | عندما تخرج من جلسة استماع تشعر بالنشوة. |
| Bu bir dinleme bilimi. | TED | هذا علم استماع. |