| Biri Apocalypse Kulübü'ndeki adını telaffuz etmeye bile yeltenmeyeceğim İskandinav bir DJ için cuma akşamına üç bilet verdi. | Open Subtitles | مكافأة شخص وهبني تذاكر لنادي نهاية العالم ليلة الجمعة لرؤية دي جي الاسكندنافي اسمه أنا لن أحاول حتى أنطقة |
| bir DJ mi, yoksa grup mu tutsak, ona. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أقرر سوى نستخدم دي جي أو فرقة أخرى |
| Kendinize bir bakın, bir kamyon şoförü, bir DJ, emekli bir albay ve bir köylü. | Open Subtitles | أنظر حولك : سائق شاحنة , دي جي , وهو عقيد متقاعد وأحد المزارعين. |
| Sonra bir gün barda İbiza'dan bir DJ ile tanıştığını söyledi. | Open Subtitles | وفي أحد الأيام كانت في حانة وقابلت ذلك الرجل من ايبيزا ، دي جي |
| Bu duvara alkolleri koyariz, buraya da boydan boya uzun bir bar, ve tam su arkada bir DJ kabinimiz olur buraya da striptizci direkleri bulunan bir dans pisti. | Open Subtitles | نجعل هذا الحائط مليئ بالمشروبات. ونضع امامه بار طويل. ولدينا دي جي هُنا في الخلف. |
| Bu akşamki yarışmacımız oldukça özel biri sadece bir mimar değil aynı zamanda bir DJ bir koca, 2 çocuk babası muhtemel 3. | Open Subtitles | لمنافسة الليلة، لدينا ضيفٌ مميز، إنهُ ليس مهندس وحسب بل صاحب دي جي |
| Bize büyük bir DJ olduğunu ve bizimle bir şeyler yapmak istemediğini söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنا أنك دي جي محترف, ولا تريد عمل أي شيء معنى. |
| Popüler bir kulüp biliyorum, inanılmaz bir DJ'i var. | Open Subtitles | اعرف نادي رائع لديه دي جي مذهل |
| Evet. Dandik bir DJ, balonlar, kabarık elbiseler. | Open Subtitles | نعم, دي جي غبية, بالونات, فساتين منتفخة |
| Çölde parti yapan bir DJ'lik kariyeri istiyorsan tamam ama bir gün vergi formlarına müzik yapımcısı yazmak istiyorsan orijinal bir sesin olmalı. | Open Subtitles | لا بأس إن رغبتِ بمهمة تولي (دي جي) في الصحراء، لكن إن أردتِ أن تكونين منتجة موسيقى على حساب الضرائب في يوماً ما، |
| Çünkü zaten bir DJ Stephanie vardı. | Open Subtitles | لأن هناك مسبقاَ يوجد أسم ,دي جي ستيفاني |
| Ve koleksiyonla birkaç saat geçirip, ondan bir DJ miksi yarattıktan sonra, onunla hiç tanışamamış olsam bile bu yine de özel hissettirdi, ben ve o, birkaç saat kayıtlar üzerine konuştuk. | TED | وبعد بضع ساعات من تَفَـقُدي للمجموعة بنفسي، وإعداد تنويعة "دي جي" منها، على الرغم من أنني لم ألتقـِه أبدًا، شعرتُ بطريقة خاصة، أنّ كلانا، قد تحادثنا بشأن التسجيلات لساعات قليلة. |
| Kendine bir DJ buldun. | Open Subtitles | لقد ابعتي لنفسك دي جي للتو |
| - O bir DJ'ydi. - Öyle mi? | Open Subtitles | لقد كان دي جي حقا |
| bir DJ'e ihtiyacımız yok, NOW 33 iyi. | Open Subtitles | لا نحتاج الى دي جي فقط ضعي 33 |
| Kıskandığı bir DJ'in kulübündeydi. | Open Subtitles | هي كانت تتسكع في نادي دي جي |
| Acil bir DJ tutmalısın. | Open Subtitles | عليك بإستئجار دي جي بأسرع وقت |
| - Hala iyi bir DJ bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أحاول إيجاد دي جي جيد |
| K.O. Beachin harika bir DJ. | Open Subtitles | كي او بيشان موزع دي جي عظيم |
| Lucifer isminde bir DJ'le takıldığını söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها سوف تلتقي (برجل دي جي يُدعى (لوسيفر |