| ya da bir uzaylı teknolojisini ortaya çıkarabilecek bir durumdayız. | TED | نحنُ في وضع يمكنُ أن يظهر للعيان لتكون ظاهرة طبيعية لا نفهمها أو تقدم تكنلوجي فضائي لا ندركه. |
| Berbat bir durumdayız ve elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. | Open Subtitles | إننا في وضع سيء ويجب علينا أن نفعل الأفضل. |
| Bu sabah, beş günde geçersiz oyları sayabileceğimizi düşünüyorduk ama bu sabahtan çok daha farklı bir durumdayız. | Open Subtitles | أن بإمكاننا عد الأصوات في خمس أيام، ولكن نحن في وضع مختلف تماما عما كنا عليه هذا الصباح وضع مختلف جذرياً |
| Bayanlar ve baylar çok zor bir durumdayız ve kurtulup kurtulamayacağımızı bilmiyorum. | Open Subtitles | نحن في موقف صعب ، و لا أظن أننا سننجو منه |
| Fakat şu an, teslim etmezse sınıfta kalacağı bir durumdayız. | Open Subtitles | و لكن الآن نحن في موقف ان لم تسلّم واجباتها من الممكن ان ترسب |
| Kısaca berbat bir durumdayız. | Open Subtitles | بمعنى اخر نحن فى وضع سىء جدا |
| Bak, şu an tuhaf bir durumdayız biliyorum. | Open Subtitles | انظر، أعلم أنّنا في وضع حرج قليلًا الآن. |
| Kral... İkimiz de güç bir durumdayız. | Open Subtitles | أيّها الملك، كلّ منّا في وضع صعب. |
| Bugün, daha iyi bir durumdayız. | TED | اليوم .. نحن في وضع افضل |
| Mahçup bir durumdayız. | Open Subtitles | نحن في وضع محرج |
| Ümitsiz bir durumdayız gibi. | Open Subtitles | يبدو أننا في وضع ميؤوس منه |
| Bana söylediklerine bakılırsa hepimiz kötü bir durumdayız. | Open Subtitles | كما اخبرتنى فكلنا في وضع سئ |
| Şu an gerçekten iyi bir durumdayız. | Open Subtitles | إننا في وضع جيّد حقّاً الآن. |
| Çok güç bir durumdayız şu an! | Open Subtitles | نحن هنا في وضع لا تحمد عقباه |
| Çok garip bir durumdayız. | Open Subtitles | انظري، دعينا نعترف نحن في موقف محرج |
| Merhaba bayan. Şu an zor bir durumdayız. | Open Subtitles | مرحبا,سيدتي نحن في موقف صعب |
| Haylice zor bir durumdayız. | Open Subtitles | نحن في موقف صعب. |
| Olağan dışı bir durumdayız. | Open Subtitles | نحن في موقف لا خبرة لنا فيه |
| Kısaca berbat bir durumdayız. | Open Subtitles | بمعنى اخر نحن فى وضع سىء جدا |