| Elbette hayır. Eminim ona içinde eğe olan bir ekmek götürmüştür. | Open Subtitles | بالطبع لا، أتراهنى أنها أخذت له رغيف خبز مع منشار فى وسطه؟ |
| Ne zaman bir ekmek somununun yanında olsam onu kokluyorum. | Open Subtitles | ...في كل مرة أكون فيها بالقرب من رغيف خبز... أستنشقه |
| Bana bir ekmek gönderin. Beyaz ekmek. | Open Subtitles | ــ أريد رغيف خبز أبيض ــ حسناً |
| Amacım çöpte tozlu bir ekmek parçası bulmaktı. | TED | كان هدفي ايجاد قطعة من الخبز في سلة المهملات |
| bir ekmek parçası açlığınızı yatıştırabilir, ve umut etmek sizi hayatta tutacak ekmeği getirebilir. | TED | قطعة من الخبز تستطيع تلبية جوعك و الأمل يجلب لك الخبز ليبقيك حياً |
| Hem de bir ekmek bile almaya param yokken. | Open Subtitles | حتى عندما لم يكن لديّ ما يكفي لشراء رغيف من الخبز. |
| Bana bir ekmek gönderin. Beyaz ekmek. | Open Subtitles | ــ أريد رغيف خبز أبيض ــ حسناً |
| "Rahibe Magda koşuyor, ve bir ekmek alıyor." | Open Subtitles | "تعبر الأخت (ماجدة)، وتحصل على رغيف خبز" |
| Avukatının, Lauryn Ward'un kopuk elinin, bir ekmek içinden çıkması konusunda yapacağı bir şey yok. | Open Subtitles | ليس للمحامي علاقة بيد (لورين) المقطوعة والتي ظهرت في رغيف خبز |
| Burada yaptığı hasara bakarsak bir ekmek somunu boyutundaymış. | Open Subtitles | لقد كانت في حجم رغيف خبز |
| bir ekmek bıçağını...bir çakıyı... | Open Subtitles | سكين ألِس، ايمكنك قطع قليل من الخبز ؟ |
| bir ekmek çaldım | Open Subtitles | أنا سرقت رغيف من الخبز |
| Sadece bir ekmek çaldığım için! | Open Subtitles | فقط لأنني سرقت لقمة من الخبز |
| bir ekmek dilimi. | Open Subtitles | قطعة من الخبز. |