| Ve Knightley sık sık Jane'nin daha iyi bir enstrüman hak ettiğini söylemiştir. | Open Subtitles | ونايتلي ايضا قد قال ان جين تستحق اداة افضل |
| Yine de kemanın ne kadar zor bir enstrüman olduğunu bilmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تعلمو , أنا الكمان اداة صعبة |
| bir enstrüman çalmak için gerekli olan kasıtlı odaklanmanın aksine, konuşurken çaba harcamadan ses tonumuz değişir. | TED | بخلاف التركيز الدقيق اللازم لتشغيل أداة موسيقية خارجية، نستطيع تغيير نبرة أصواتنا اثناء التحدث دون بذل جهد. |
| Hayır. Bu önemli bir enstrüman, Almanya'dan gelmiş. | Open Subtitles | لا, إنها أداة موسيقية مهمة لقد أتى من ألمانيا |
| Bir sekiz tempolu sistemde üç katmanlı dairelerimiz vardır ve her ritim, farklı bir enstrüman tarafından çalınır. | TED | لدينا في نظام النغمات الثُماني ثلاث طبقات من الدوائر، كل إيقاع يُعزَفُ بواسطة آلة موسيقية مختلفة. |
| bir enstrüman çalmak beynin hemen hemen bütün bölümlerini aynı anda meşgul ediyor, özellikle de görsel, işitsel ve motor kortekslerini. | TED | عند العزف على آلة موسيقية تنشط كل منطقة من الدماغ في آن معًا وخاصة البصرية والسمعية والحركية |
| - Şu banço mükemmel bir enstrüman. | Open Subtitles | إنها آلة موسيقية رائعة البانجو نعم |
| Sakıncası yoksa sadece bir enstrüman ödünç almak istiyoruz. | Open Subtitles | إننا نود إستعارة آلة موسيقيّة لا أكثر، ما لم يكن هناك إعتراض. |
| Çok narin bir enstrüman ama çok da büyük. | Open Subtitles | انها اداة موسيقية راقية , لكنها كبيرة |
| O kendini bir... bilirsin bir enstrüman olarak görüyor. | Open Subtitles | انها تعتبر نفسها اداة |
| Tanrım, Bob o bir enstrüman. | Open Subtitles | بحق المسيح ، بوب إنها أداة موسيقية |
| Ginza'daki Sony merdiveninin kendisi bir enstrüman her basamak bir nota. | Open Subtitles | سٍلم (سوني) في (غينزا) كان أداة موسيقية كل خطوة هي نوتة موسيقية |
| bir enstrüman çalamıyor olmak hayattaki tek pişmanlığım. | Open Subtitles | نخب لأسفي الوحيد في الحياة لعدم إستطاعتي اللعب على آلة موسيقية. |
| Bu yüzden ağzına bir enstrüman koyman gerekir. Ve bak. | Open Subtitles | لذا فمن الأفضل وضع آلة موسيقية أمامها، وانظري |
| Ya da bir ders almak gibi ya da bir enstrüman çalmayı öğrenmek gibi. | Open Subtitles | او اخذ بعض الحصص او شيء مشابه او التعلم على آلة موسيقية مثل الغيتار |
| Çaldığın bir enstrüman vardı. Tahmin mi edeyim? | Open Subtitles | وقد كنتِ تعزفين على آلة موسيقية أتريدين تخميني؟ |
| Şey, bu oldukça güzel bir enstrüman. | Open Subtitles | حسناً إنها آلة حقاً جميلة |
| Sakıncası yoksa sadece bir enstrüman ödünç almak istiyoruz. | Open Subtitles | إننا نود إستعارة آلة موسيقيّة لا أكثر، ما لم يكن هناك إعتراض. |