| Aranızda kaç kişinin, Çamurdan bir evde yaşama deneyimi var? | TED | كم شخصاً منكم هنا جرّب العيش في بيت من الوحل؟ |
| İlk altı ay, parkın yakınındaki küçük bir evde yaşadık. | Open Subtitles | ومن اول ست أشهر عشنا في بيت صغير بجانب المنتزه |
| "bir zamanlar altın saçlı bir kız vardı... güzel bir evde yaşamaya giden..." | Open Subtitles | ذات مر كانت هناك فتاة شعرها أشبه بالذهب ذهبت لتعيش فى منزل جميل |
| Harika bir evde yaşıyorum ama çocuklarım "Çocuk Esirgeme"de gibiler. | Open Subtitles | بشتغل 80 ساعه فى الاسبوع عايش فى بيت نظيف و اولادى كانهم فى ملجا |
| Eskiden rahibelerin yönettiği bir evde kalıyordum, ve hepsi beni çok korkutuyordu. | Open Subtitles | سبق لي أن كنت في منزلٍ مُشترك تُديره الراهبات، وكانوا جميعهنّ يُخيفنّني. |
| Deniz kenarında küçük rahat bir evde annesi ve babasıyla yaşardı. | Open Subtitles | لقد عاش برفقة أمّه وأبّيه في منزل صغير دافئ بجانب البحر. |
| Küçük bir evde yaşamak isterdim, ikimize yetecek kadar bir evde. | Open Subtitles | أنا أرغب ان أعيش في بيت صغير فقط يسعنا نحن الاثنين |
| Annem bunu Shadowbrook Yolundaki eski bir evde bulduklarını söyledi. | Open Subtitles | امي قالت بأنهم وجدوها في بيت قديم على طريق شادوبروك |
| Onunla güvenli bir evde buluştum, ama saldırıyı gerçekleştirmek için yola koyuldu bile. | Open Subtitles | لقد قابلته في بيت امن ولكنه كان في طريقه بالفعل لمكان الهجوم التالي |
| Tabii. Canını sıkan bir evde yaşamanın nesi hata ki? | Open Subtitles | أجل، ما الخطأ في العيش في بيت يستطيع أن يصعقك |
| Bu adam muhtemelen bakımsız ve eski bir evde yaşıyor. | Open Subtitles | على الأرجح أن هذا الرجل يعيش في بيت قديم وفقير |
| Her neyse çok uzun zaman önceydi bu ve bizler gerçekten böylesine güzel bir evde yaşadığımız için minnettarız. | Open Subtitles | على أي حال، لقد كان قبل فترة طويلة، ونحن شاكرون للوضع حقاً وحسب أن نعيش في بيت جميل مثله. |
| "bir zamanlar altın saçlı bir kız vardı... güzel bir evde yaşamaya giden..." | Open Subtitles | ذات مر كانت هناك فتاة شعرها أشبه بالذهب ذهبت لتعيش فى منزل جميل |
| Sadece, Noel yemeği için bir evde olamamanız doğru değil. | Open Subtitles | الحقيقة هو شئ خطأ أنك تأكل عشاء كريسماس فى منزل |
| İlticacı yüksek rütbeli bir KGB ajanı buranın yakınlarında bir evde yaşıyor. | Open Subtitles | لدينا مرتد عن المخابرات الروسيه فى منزل امن قريب من هنا |
| Ve o güzel bir evde yaşamaya gitti... ve herkes onu sevdi, ve o çok ama çok mutluydu. | Open Subtitles | وقد ذهبت لتعيش فى بيت جميل وأحبها كل الناس وكانت سعيدة جدا جدا |
| burada bir evde kaldım. Gelip beni alabilir misin? | Open Subtitles | لقد علقت في منزلٍ كنت أعرضه، هل يمكنكِ القدوم لأخذي؟ |
| Bu çocuğun sevgi dolu bir evde olması benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه فقط مهم بالنسبة لي أن يكون هذا الطفل في منزل محب. |
| Bir sabah uyandığımda karım çoktan evden ayrılmıştı. Boş bir evde yalnız kalmak ne demektir az çok bilirim. | Open Subtitles | استيقظتُ ذاتَ صباح، و كانت زوجتي قد رحلت أعلمُ بعضَ الشيء عن البقاء وحيدة في بيتٍ خالٍ |
| Biz de evlendikten sonra tek odalı bir evde yaşıyorduk, değil mi? | Open Subtitles | لعلمك، عشنا في شقة بغرفة واحدة عندما تزوجنا، أليس كذلك أيها الأب؟ |
| Eğer yardım edecek bir adam varsa böyle bir evde yapacak çok şey vardır. Evet. | Open Subtitles | هناك الكثير مما يجب عمله في هذا المنزل لو كان هناك رجل للسماعدة |
| bir evde katillerle birlikte ve tehlikede olduğunu bilmesi gerekir. | Open Subtitles | . إنه فى المنزل مع القتلة ويعلم أنه فى خطر |
| Yarından itibaren, babanız başka bir evde yaşayacak, kendi evinde. | Open Subtitles | ابتداءا من الغد سيعيش والدكم في منزل آخر في منزله |
| Ve böyle nam salmış bir bir evde yaşar mıydınız? | Open Subtitles | وهل بإمكانكم العيش في منزل مع هذه السمعة من جراء القصص المختلفة ؟ |
| bir evde 8 ajanın birden yaşaması işe yarıyor mu? | Open Subtitles | اينجح ذلك،ان تكون 3 وكالات حكومية في منزل واحد ؟ |
| Altı haftadır iki odalı bir evde pencereden komşuları seyretmekten başka hiçbirşey yapmadan oturuyorum. | Open Subtitles | الجلوس ستة أسابيع فى شقة مكونة من غرفتين دون شىء لفعلة غير مراقبة الجيران من النافذة |
| Güzel şeylerle dolu güzel bir evde yaşamak isterdim. | Open Subtitles | لا امانع العيش في ذلك البيت الجميل والحصول على اشياء حسنة |
| ŞEHRİN DIŞINDA SOSİSLİ SANDVİÇ ŞEKLİNDE BİR EVDE BEYONCE ADLI BİR ALMAN KÖPEĞİYLE YAŞIYOR | Open Subtitles | سكن في ضواحي المدينه في بيت على على شكل نقانق مع كلب ألماني سماه بيونسيه |