| Süveyş Kanalına giremezsek yakıt ikmalimiz kesilir ki bu da bizim için bir felaket olur. | Open Subtitles | بدون منفذ إلى قناة السويس امداداتنا للنفط سيتم قطعها والتي بالطبع ستكون كارثة |
| Bu kasabayı kaybetmek, Dünya Cumhuriyeti için bir felaket olur. | Open Subtitles | خسارة هذه المدينة ستكون كارثة لجمهورية الأرض |
| Bu, gülünecek bir durum değil. Bu bir felaket olur. | Open Subtitles | ذلك ليس مدعاةً للضحك ستكون كارثة |
| Ben meşgul biriyim. Hiç boş vaktim olmayabilir. İşte bu tam bir felaket olur. | Open Subtitles | أنا إمرأة مشغولة وقد لا يكون لدي وقت عزيزتي تلك ستكون مأساة |
| ziyaretçimizin başına beklenmedik herhangi bir... terslik gelmesi bir felaket olur. | Open Subtitles | لأنها ستكون مأساة إذا حدث شيئاً غير متوقع لزائرنا |
| Eğer kaçarsa bir felaket olur. | Open Subtitles | بالضبط ، ستكون كارثة إذا هرب |
| bir felaket olur demişsin. | Open Subtitles | قلتِ انها ستكون كارثة |
| Eğer patlarsa tam bir felaket olur. | Open Subtitles | ستكون كارثة إذا انفجر. |
| - Hayır, Jim'in onu alması bir felaket olur. | Open Subtitles | -كلاّ، إمتلاك (جيم) لها ستكون كارثة . |