| Bir görgü tanığı, adamın öldürülmeden önce canı için yalvardığını belirtti. | Open Subtitles | شاهد عيان يزعم أنّ شخص ما توسّل لينقذه. قبل أن يُقتل. |
| Bir görgü tanığı seni barınağın önünde bir tomar parayla görmüş. | Open Subtitles | رآك شاهد عيان خارج الملجأ و أنت تظهر مجموعة من النقود |
| Bir polis komiserinin, ve adamlarının yaptığını söyleyen Bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى كابتن شرطة أمن وبعض رجاله يحطمون المكان |
| Bir görgü tanığı olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنه شاهد على جريمة قتل |
| Polis Bunkie'nin cinayetiyle ilgili Bir görgü tanığı bulduklarına inanıyor. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد أنهم حصلوا على شاهد على مقتل بانكي |
| Bir görgü tanığı bulundu, fakat ifadesi tatmin edici değildi. | Open Subtitles | وجدت شاهدة عيان, ولكن شهادتها لم تكن موثوقة. |
| Roth ve kocanın kavga ettiğini gören Bir görgü tanığı bulduk. | Open Subtitles | لقد قمنا بتعقب شاهد جديد والذى رأى مشاجره روث و الزوج |
| Yeni Bir görgü tanığı Chavez Ravine! den bildiriyor. | Open Subtitles | شاهد عيان جديد يقول من موقع المراقبة في شافيز رافين |
| O görgü tanığının dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyoruz. Adli tıbbın sunduğu delil, yarım bırakılmış o kesik, Bir görgü tanığı olduğunu kanıtlıyor Birileri bir şeyler görmüş. | Open Subtitles | نعلم أنّه أو أنّها موجودة، الدليل الشرعيّ البتر الذي قوطع يدلّ على وجود شاهد عيان |
| Seni kan gölü içinde gören Bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | شاهد عيان شاهدك ممدداً في مسبحاً من الدماء |
| Senin gibi Bir görgü tanığı, işimi kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | وجود شاهد عيان مثلك سيجعل عملي أسهل بكثير. |
| Bir görgü tanığı cesedin kamyonlarınızdan birinden indirildiğini görmüş. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى شخص يقود إحدى شاحناتك الصفراء ورمى الجثة. |
| Ama Bir görgü tanığı, siyah bir çanta ve şapkası olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكنّ شاهد عيان قال أنّه كان يرتدي بذلة رمادية وقبّعة، |
| Peki ya şimdi Bir görgü tanığı ortaya çıksa bir şey değişir mi? | Open Subtitles | وماذا لو تقدّم شاهد عيان الآن، فهل سيغيّر ذلك شيئاً؟ |
| Elimizde çok iyi Bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | كما قلت لك إنها سلطة شاهد عيان بارد كالثلج |
| Mektubun gerçek olduğuna inanmasan bile bütün olayı gören Bir görgü tanığı var! | Open Subtitles | , حتى إذا أنتم لا تصدقون الملاحظة كانت شرعية كان هناك شاهد عيان الذي كامل الأمر |
| Bir görgü tanığı araçları bu sabah 4:00 civarında soygun mahallinden birkaç mil ötedeki arka sokakta görmüş. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى المركبات في حوالي الساعة 4: 00 صباح اليوم اثناء سيرهم على الطريق على بعد اميال قليلة من موقع السرقة |
| Bir görgü tanığı seni silahı Long Island Sound'a atarken görmüş. | Open Subtitles | شاهد عيان رأكي وأنتي ترمينه في لونغ آيلاند |
| Ama sonra başka Bir görgü tanığı, katilin kalabalığın içindeki bir kadın olduğunu ve sonra da olay yerinden uzaklaştığını söyledi. | Open Subtitles | نعم , شاهد عيان اخر قال لي ان امرأة من الحشد قامت بذلك و ذهبت |
| Bir görgü tanığı olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنه شاهد على جريمة قتل |
| Polis Bunkie'nin cinayetiyle ilgili Bir görgü tanığı bulduklarına inanıyor. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد أنهم حصلوا على شاهد على مقتل بانكي |
| Bir görgü tanığı, onun ve bu adamın resmini çizdirdi. | Open Subtitles | تعرفت عليه شاهدة عيان وعلى هذا الرجل هل يبدوا مالوفاَ ؟ |
| Dün akşam Bir görgü tanığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | شاهد جديد تقدم ليلة أمس |