| Hasta gibi duruyorsunuz, Sahib. Belki de bir gün izin alıp dinlenmelisin. | Open Subtitles | تبدو مريضاً ، ربما يكون عليك أخذ يوم إجازة من إجازاتك الشخصية |
| İstediğin kadar üzülebilmen için sana bir gün izin vermedim mi? | Open Subtitles | -ألم أقل لك أن تأخذي يوم إجازة عندما تكونين حزينة ؟ |
| İnsanlara yardım etmek yerine, bir gün izin alıp herkese bir iyilik yapsan nasıl olur? | Open Subtitles | لمَ لا تسدي للجميع معروفاً وتأخذ يوم إجازة عن مساعدة الناس؟ |
| Artık o kadar meşgul değiliz, bir gün izin yapabiliyorum. | Open Subtitles | اما الآن , لسنا بمشغولين كثيراً لذلك بامكاني اخذ يوم اجازة |
| Ben de ona bir gün izin vermeyi düşündüm. | Open Subtitles | وتراءى لي أن أعطيه أجازة اليوم. |
| Unutmayın, olayda kullanılan bir silah bulan ilk kişi bir gün izin alır. | Open Subtitles | الآن تذكّروا، أول من يجد السلاح هناك، يحصل على يوم إجازة. |
| - bir gün izin yap. Yarım gün. - Çok cömertsiniz efendim. | Open Subtitles | خذ نصف يوم إجازة هذا كرم منك يا سيدي |
| Bütün bir gün izin alamayacak kadar çok çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | إنها تعمل بجد حقاً لأخذ يوم إجازة |
| bir gün izin yap. Büyütülecek bir şey değil. Sağ ol, doktor. | Open Subtitles | بالتأكيد، خذ يوم إجازة ليس أمراً مهمّاً |
| Çünkü sonunda onu, bir gün izin yapmaya ikna ettim. | Open Subtitles | لأنّي أخيراً أقنعتها لأخذ يوم إجازة |
| O zaman sana bir gün izin vermem gerekirdi. | Open Subtitles | لا، بعد ذلك عليك إعطائك يوم إجازة |
| Önümüzdeki hafta bir gün izin kullanacağım. | Open Subtitles | أنا سأخذ يوم إجازة في الأسبوع القادم |
| Başka bir gün izin yaparım. | Open Subtitles | سآخذ يوم إجازة آخر. |
| İşten bir gün izin almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | توجّب علي أخذ يوم إجازة |
| bir gün izin. | Open Subtitles | يوم إجازة |
| Ve bir gün izin. | Open Subtitles | يوم إجازة |
| - Yeniden evlenmek için bir gün izin alırım o zaman. | Open Subtitles | إذا سأخذ يوم اجازة لكي أتزوج لا! |
| Herkese bir gün izin verdiler. | Open Subtitles | أعطوا الجميع أجازة اليوم |