| Bu kalem eski eşimin bir hediyesiydi. | Open Subtitles | هذا القلم. كان هدية من زوجتي الراحلة. |
| Melvin amcanın bir hediyesiydi o. Orijinal Kamerun malı. | Open Subtitles | هذه هدية من عمك مالفين انها قطعة أصلية |
| Babamın bir hediyesiydi. Bana göndermişti. | Open Subtitles | كانت هدية من والدي أرسلها إلي |
| O aslında Henry Moore'un babama bir hediyesiydi. | Open Subtitles | في الواقع، كانت هدية من (هنري مور) إلى أبي |
| O davullar babanın bir hediyesiydi. | Open Subtitles | تلك الطبول كانت هدية من والدك! |
| Kocamın bir hediyesiydi. | Open Subtitles | أوه، إنها هدية من زوجي. |
| Başkanın bir hediyesiydi. | Open Subtitles | لقد كان هدية من الرئيس |
| Kayaklar annemin bir hediyesiydi. | Open Subtitles | - الزللاجات كانت هدية من امى |
| Büyükelçinin bir hediyesiydi. | Open Subtitles | - كانت هدية من السفير |