| ''Side hustle'' ikinci bir işten biraz farklı. | TED | النشاط الجانبي مختلف قليلاً عن وظيفة ثانية. |
| Bana beyaz bir gömlek, bir kravat ve bir oda verecek bir işten bahsediyorum. | Open Subtitles | انا اتحدث عن وظيفة تجعلني ارتدي قميصا ابيض وربطة عنق سوداء |
| Neden giremediğin bir işten bahsediyoruz? | Open Subtitles | لماذا نحن نتحدث عن وظيفة لم تحصلي عليها ؟ |
| Beni en çok rahatsız eden aşk aramak için bir işten diğerine giden kimseler. | Open Subtitles | لكن ما يزعجني هم من عمل لآخر بحثاً عن الغراميات |
| Sadece futbol bile tam zamanlı bir işten daha ağır, bence. | Open Subtitles | أعني، كرة القدم وحدها أكثر من عمل بدوام كامل |
| Eski bir işten alacak param vardı ben de birazını dağıtayım dedim. | Open Subtitles | لقد حصلت على بعض النقود من عمل سابق وفكرت أنه علي صرفه هنا قليلا |
| Yoksa kaymak gibi bir işten olacaksın. | Open Subtitles | والا فانك ستخسر صفقة رابحه |
| Yoksa kaymak gibi bir işten olacaksın. | Open Subtitles | والا فانك ستخسر صفقة رابحه |
| İnsanlar bu aralar sık sık bir işten bahsediyorlar. | Open Subtitles | لقد سمعتَ بعض الأشخاص يتحدثون عن وظيفة. |
| - Gerçek bir işten bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن وظيفة. |
| Ben bir işten bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن وظيفة. |
| Orayı korumak bizim için bir işten fazlası. | Open Subtitles | احد الآثار الحقيقية فى شيكاغو... ان الحفاظ عليه سيكون اكثر من عمل لنا |
| Tek bir işten 450 dolar kazanması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يجب أن تربح 450 دولار من عمل واحد |
| Boktan bir işten diğer boktan bir işe gittim. | Open Subtitles | أذهب من عمل متعب لعمل أكثر تعباً |
| bir işten daha kovulamam. | Open Subtitles | لا يمكن أن أطرد من عمل آخر |
| Benim ülkemdeyse şarap bir işten çok daha fazla bir şeydir. | Open Subtitles | في بلادي هو أكثر بكثير من عمل |