| Muhteşem bir ilişkinin başlangıcı olduğu hissine kapılıyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ بان هذه ستكون بِداية لعلاقة رائعة. |
| Baba, 25 yıl önceki bir ilişkinin intikamını almak için kardeşimi feda edecek kadar kindar mısın? | Open Subtitles | .. أبي هل أنت حقاً ستُضحّي بأختي إنتقاماً لك لعلاقة مرّ عليها 25 عاماً ؟ |
| Devrini tamamlayan güzel bir ilişkinin ardından uygun kaçacak miktarda üzüntü hissettim. | Open Subtitles | لم أفعل، لقد شعرت بحزن لعلاقة جيدة انتهت |
| İyi bir ilişkinin temel taşları nelerdir sence? | Open Subtitles | فقط كنت اتسائل مالذي تعتقد بأن يكون حجر الاساس في أي علاقة جيدة ؟ |
| Seks, sağlıklı bir ilişkinin güçlü bir unsurudur. | Open Subtitles | الجنس هو عنصر قوي في أي علاقة صحية |
| Dürüstçe değer vermek, bir ilişkinin... | Open Subtitles | كونك صادقاً، التقييم النقدي الصادق هو أساس العلاقة... |
| Dinleme bir ilişkinin temelidir. | Open Subtitles | الإصغاء هو أساس العلاقة |
| Kendimi bu tür bir ilişkiye, bu tür bir ilişkinin tehlikelerine açmak için, | Open Subtitles | ولكن قبل أن أفتح ذراعي لعلاقة بمثل هذه الخطورة |
| Ayartma, biri diğer birisinin zayıf taraflarını kullanarak onu yalnızca acı getiren bir ilişkinin içine sokar. | Open Subtitles | فعندما يستخدم شخص ما نقاط ضعف شخص آخر لإغرائه لعلاقة لا تجلب لهم إلاّ الألم فحسب |
| Bence bunu, iki taraf için de çok kazançlı bir ilişkinin başlangıcı olarak göreceksiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستجد أن هذه هي البداية لعلاقة مجزية جدا لكلينا |
| Ya başarısız bir ilişkinin duygusal bedeliyse? | Open Subtitles | ماذا لو انه الضريبة العاطفية لعلاقة فاشلة؟ |
| Bu kesinlikle çok güzel bir ilişkinin başlangıcı olabilir üçümüzün arasında. | Open Subtitles | إنها البداية لعلاقة جميلة جداً بين ثلاثتنا |
| Yalancılık iyi, güçlü bir ilişkinin temelidir. | Open Subtitles | عدم المصداقية هي الاساس لعلاقة جيدة وقوية |
| Oysa şimdi bir ilişkinin portresi olduğunu düşünmeye başlamıştım. | TED | والآن بدأت أنظر إليها كصورة لعلاقة |