| Bu odadaki herkesin kurbanla bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | جميع من في هذه الغرفة كان على علاقة بالضحيّة. |
| Üstat, eski patronumun bir ilişkisi vardı biz de emin olmak için katil renk kodlu bir sistemle karşısına çıkmıştık. | Open Subtitles | مايسترو ، إن رئيسي القديم كان على علاقة عاطفية وقمنا بأختراعنا نظام مشفر ملون قاتل |
| Demek Oscar'ın kurbanla bir ilişkisi vardı? | Open Subtitles | إذاً، (أوسكار) كانت لديه علاقةٌ مع الضحية؟ |
| Mrs Kennicut'un bir ilişkisi vardı, biliyorsunuz? Eee... Bu lezetli. | Open Subtitles | بدا لي أن السيدة كانت على علاقة عابرة هذا لذيذ كيف تصنعونه ؟ |
| bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | لقد كانت تقيم علاقة غرامية |
| Ve ikisinin bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | وكِلاهما كانا على علاقة عاطفية. |
| Annenin bile yakın zamana kadar flamenko dans hocası ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | . الأم كان لديها علاقة غرامية مع مدرب الرقص الغجري حتى فترة قريبة |
| - Galiba annemin bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أظن أن أمي على علاقة عاطفية بأحدهم حقاً؟ |
| Bildiğiniz üzere Tindle'in eşimle bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | والآن , بما أنك تعرف تيندل" كان على علاقة بزوجتى" |
| Bence büyükelçinin kurbanla bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أعتقد أن السفير كان على علاقة بالضحيّة |
| - Bay Donovan'ın Sully ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | السيد دونوفان كان على علاقة مع سلي |
| - Bay Donovan'ın Sully ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | السيد دونوفان كان على علاقة مع سلي |
| bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | لكنه كان على علاقة |
| Babamın vardı. Babamın onunla bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أبي كان على علاقة بها |
| - Demek Oscar'ın kurbanla bir ilişkisi vardı? | Open Subtitles | إذاً، (أوسكار) لديه علاقةٌ مع الضحية. |
| Ayrıca oldukça eminim ki önce Modigliani, daha sonra Braque ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | أنا متأكد أنها كانت على علاقة مع مودجلاني |
| Ve Lemon Breeland'ın sözüne güvenmeliyiz diyenler ki hatırlatırım yakın zamanda Köfte ile bir ilişkisi vardı, elini kaldırsın. | Open Subtitles | وكل من يعتقد باننا يجب ان نثق بحكم ليمون بريلند , دعوني اذكركم بانها موخرا كانت على علاقة كرات اللحم لترفع يدها |
| - Belki de bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | -ربما كانت تقيم علاقة |
| Judy uzun süredir Karl ile bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | لقد كانت تقيم علاقة مع (كارل) |
| O ve Doris'in... bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | هو ودوريس كانا على علاقة. |
| Belki grupla ya da onunla, kişisel bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | ربما كان لديها علاقة شخصية بالفرقة أو معه |