| Biliyorsun ki Gauche' u bulduğum zaman sana başka bir kılıç alırım. | Open Subtitles | اتعلم انني ان اوقعت بجوش استطيع شراء سيف اخر لك بل 50 |
| Şimdi ezilmişlerin eline düşmanlarına karşı... kullanabilecekleri yaman bir kılıç geçti. | Open Subtitles | الآن المضطهدين ..أصبح لديهم سيف باتر يردون به الضربه على أعدائهم |
| Şimdi ezilmişlerin eline düşmanlarına karşı... kullanabilecekleri yaman bir kılıç geçti. | Open Subtitles | الآن المضطهدين ..أصبح لديهم سيف باتر يردون به الضربه على أعدائهم |
| Sana bir kılıç verirdim ama söylentiler geldiğinde kime karşı kılıcı kullanacağından korkuyorum. | Open Subtitles | ..لأود أن أعطيك سيفاً ولكنني أخشى أي جثة شفرته ستحصد عندما تصلك الشائعات |
| Tek gözü kısık bir adam. Belinde bir kılıç var. Hem de uzun bir kılıç. | Open Subtitles | لديه عين واحدة فقط، كان يتقلد سيفا قاطعا سيف طويل |
| Çelikten yapılmış bir kılıç, bilinen tüm metallerden daha güçlüydü. | Open Subtitles | سيف يحتوي على معدن أقوى من اي معدن آخر معروف |
| Kötü bir insanın elinde iyi bir kılıç görmek üzücü | Open Subtitles | . من المُحزن رؤية سيف جيد فى يد رجل شرير |
| CA: Tam da bundan bahseden bir konuşmacımız vardı. Hemen akabinde bir kılıç yuttu. | TED | كريس: ولقد إستضفنا متحدث هنا قال نفس الشئ، ثم قام بإبتلاع سيف كامل بعدها. كان وقعها درامياً بحق. |
| Başka bir deyişle, hiç bağırsak deşme işlemi yapılmaz ve işin doğrusu, kişi bazı durumlarda kısa bir kılıç değil sadece açılıp kapanır bir yelpaze tutar. | Open Subtitles | بمعنى آخر لا يوجد شق للبطن على الإطلاق وفى الواقع أحياناً لا يوضع على الحامل سيف قصير بل مذراة مطوية |
| Kurt Kelly gibi Neanderthals'ı biraz dinledim ama dediğine göre o ve Ram dün gece senin ağzında güzel bir kılıç kalkan oynamışlar. | Open Subtitles | أستمع إلى ننيدرشال مثل كورت كيلي نادرا لكنه قال بأنه وكبش كان عنده معركة سيف صغيرة لطيفة في فمك ليلة أمس. |
| bir kılıç için 300 altın istemek dolandırıcılık olur. | Open Subtitles | لا يمكنني سلب 300 قطعة لأجل سيف. أنتَ تطلب الكثر. |
| şef de iyi bir kılıç ustasıydı. senin gibi | Open Subtitles | كانت لديّه مهارة سيف تشبه مهارتك تمامًا. |
| - Bunu bir kılıç olmadan ve bir savaşçı olmadan yaptım. | Open Subtitles | ! كيف فعلت ذلك؟ فعلتها بدون سيف وبدون أن أكون محاربة |
| Helikopterle oraya gidip bir kılıç alıp memura baskı yaparak kimlerin kılıç aldığını öğrenebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الذهاب الآن أشتري سيف بالتخفي وذلك برشوة البائع وأخذ معلومات منه ثم القبض عليه |
| Beni Köle Körfezi'ne götür, elime bir kılıç ver ederimi göstereyim. | Open Subtitles | خذني إلى خليج العبيد وضع سيفاً في يدي، وسأثبت أنني أستحق |
| Akılsızca kullanılırsa iki tarafı keskin bir kılıç olur. | Open Subtitles | وفي حال استخدامه بطيش فإنه يصبح سيفاً ذو حدين |
| Hangisi daha iyi: savaş sanatları mı yoksa iyi bir kılıç mı? | Open Subtitles | أيهما أفضل، فنون القتال أو سيفاً جيداً ؟ |
| Ve 6-parmaklı adam ortaya çıkıp da özel bir kılıç istediğinde, babam bu işi kabul etti. | Open Subtitles | و عندما ظهر صاحب الأصابع السته و طلب سيفا خاصا فأن أبى قام بالمهمه |
| Tek bir kılıç bile sallamadan teslim oldular. | Open Subtitles | لقد استسلموا حتى بدون أن يرفعوا سيوفهم. |
| Çünkü doğa iki ucu olan bir kılıç gibidir. | Open Subtitles | لأن الطبيعة تتصرف كالسيف ذي الحدين. |
| İmparatorlara layık bir kılıç dövdüm. | Open Subtitles | صنعت له سيفًا يناسب إمبراطورًا. |