| Bunu aktif hâle getirebildim. Bu kişisel bir kalkan, koruyucu deri gibi. | Open Subtitles | لقد قمت بتنشيط هذا ، إنه درع شخصى و هو يحمى جسدك |
| Aslında bu kapıda yüz sihirbazın kıramayacağı bir kalkan var. | Open Subtitles | عادة هناك درع لهذا الباب مئات السحرة لا يمكنهم كسره |
| Şu Goa'uld ana gemisi bizim iyon toplarına karşı etkili yeni bir kalkan teknolojisine sahip. | Open Subtitles | سفن الجواؤلد لديهم درع جديد محصن ضد مدافعنا |
| Bir Pappardelle, bir Foie Gras, bir kalkan, bir güvercin. | Open Subtitles | أريد مكرونة اللحم، والفطائر والسمك، وقطعةُ لحم. |
| Öyle olduğunu biliyorum ama bunu bir kalkan olarak kullanman şaşırtıcı. | Open Subtitles | أعلم أنك صريح، لكن تلك صدمة لكي أرى كيف تستخدمها كدرع |
| Tamam. Piramit etrafında bir kalkan var. Geçit onun dışında. | Open Subtitles | حسناً، هناك درع حول الهرم و البوابة خارجه |
| Bence bölge savcısının şamanları onların üzerine mistik bir kalkan koydu. | Open Subtitles | أعتقد أن واحدة من الشامان لهيئة المحلفين لديها استحضرت درع غامض من حولهم. |
| Hala bir çeşit enerji formu. O siyah maske bir kalkan, şeklini bir arada tutuyor. | Open Subtitles | ماذا شكل من أشكال الطاقه وهذا القناع الأسود درع |
| Fiziksel dünyayla etkileşime geçmek için yeni bir kalkan bulmalı. | Open Subtitles | للتفاعل مع العالم المادي عليه الحصول على درع الجديد |
| Hey. Sence bu bir şapka mı olmalı? ya da bir tekerlek mi, ya da bir kalkan mı? | Open Subtitles | لا يمكنني التحدثد إن كانت قبعة أو عجلة أو درع |
| Alan jeneratörü büyük bir kalkan gibi pek çok bombanın gücüne karşı koyar. | Open Subtitles | - الحقل المولد يمكن أن يصد -العديد من القنابل مثل درع عظيم |
| Arkamizdan bizi izleyen Almanlar için bir kalkan olmaya zorlandik. | Open Subtitles | -أُجبرنا على التقدم ، بوصفنا درع لحماية الألمان -والذين تقدموا ورائنا |
| Sanırım Ronan haklıydı. bir kalkan bir zamanlar bu yapıyı koruyormuş. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (رونان) كان محقاً، كان هناك درع حامٍ لهذه المنشأة |
| Böyle bir kalkan normalde bir Sıfır Noktası Modülü gerektirir, ama bu yalnızca jeotermal enerjiyle çalışıyor. | Open Subtitles | تشغيل درع كهذا يتطلب عادة وحدة صفريّة... لكن يبدو أنه يعمل بالطاقة الحرارية الجوفية وحدها |
| Lordum, gördüğünüz gibi bu sıradan bir kalkan. | Open Subtitles | كما ترى ملكى ، أنه مجرد درع عادى |
| Vücudunda geçici bir enerji paketi yaratmak için bir kalkan. Elbette. Elbette ne? | Open Subtitles | درع لخلق جيب مؤقت حول جسدك، بالطبع. |
| Ardından bir kuzu, bir kalkan. | Open Subtitles | وزجاجة نبيذ، وقطعةُ لحم، وسمكة. |
| Gerçekten de düşünüyorsunuz ki, çocukları bir kalkan gibi kullanmak, yerinde ve uygun bir durum. | TED | هل تعتقدون حقاً أنه من اللائق أن تأخذوا الاطفال وتستعملوهم كدرع وقاية ؟ |
| Tamam, ama bu işe yaramazsa rehineni bir kalkan olarak kullanmayı isteyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، لكن إن لم ينفع هذا ربما عليك أن تفكّر في استعمال رهائنك كدرع |
| Mizahı bir kalkan olarak kullanıyorum, falan filan. | Open Subtitles | انا استعمل المُزحات كدرع هراء , هراء , هراء |