| 500 mil alan içerisinde bir kanguru varsa, önünde sonunda buraya gelir. | Open Subtitles | إذا هناك كنغر خلال 500 ميل، هو سيظهر هنا في النهاية. |
| Önünde de, bir kanguru. | Open Subtitles | مالذي تراه هنا في المقدمة كنغر |
| Kesesinde bir kanguru olduğum zaman. | Open Subtitles | تلك كانت حينما كنت كنغر في جيبها |
| bir kanguru. Sadece bir kanguru. | Open Subtitles | انه كنغر مجرد كنغر |
| Nereye gitsek karşımıza çıkıyor, tıpkı bir kanguru gibi. | Open Subtitles | أين تذهب، يبدو عزيزتي مثل الكنغر في الغضب |
| Dünya Savaşı filminde bir kanguru görmek beni şaşırttı. | Open Subtitles | فوجئت لرؤية الكنغر في الحرب العالمية الأولى الملحمة. |
| - bir kanguru vurmak istiyorum! | Open Subtitles | لقد أطلقت على كنغر مرة |
| Sapıkça eğilimlerim tek gözlü piskopos bir kanguru olsa,.. | Open Subtitles | بما فيها كنغر أعور أسقفي... |
| Millet, orada bir kanguru var. | Open Subtitles | هنالك "كنغر" بالخارج |
| Millet, orada bir kanguru var. | Open Subtitles | هنالك "كنغر" بالخارج |
| bir kanguru. | Open Subtitles | كنغر. |
| bir kanguru. | Open Subtitles | كنغر. |
| O, bir kanguru. | Open Subtitles | أوه، كنغر. |
| Virginia, bana bir kanguru satıyor. | Open Subtitles | (فيرجينيا)، لقد باعتني كنغر. |
| - Şu da bir kanguru. | Open Subtitles | و هذا كنغر |
| Ölü bir kanguru! | Open Subtitles | كنغر ميت! |