| Güzel. Bu kez gerçekten hiç beklemediği bir karşılama görecek. | Open Subtitles | جيد، هذه المرة سوف يرحب به ترحيب لا مثيل له |
| Aramıza yeni katılanlar var, baylar bayanlar. Sıcak bir karşılama yapalım. | Open Subtitles | لدينا وافدين جدد، أيّها الإخوة والأخوات إجعلوهم يشعرون بأنّهم موضع ترحيب |
| Bana böylesine sıcak bir karşılama töreni düzenlemek için bir araya geldiğinizi yüreğimde hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أقولها في قلبي انه مشهدا ترحيب أن ترى الناس هنا مجتمعين |
| New York'ta da büyük bir karşılama bekliyor olacak. | Open Subtitles | سوف يكون هناك استقبال حافل في نيويورك أيضا |
| En azından bu sıcak bir karşılama olurdu. | Open Subtitles | هذا أقل شيء يمكنني تقديمه كترحيب حار |
| Konuklarımıza güzel bir karşılama olsun. | Open Subtitles | اجعلوها في أبهى حلّة من أجل ضيوفنا اللطفاء |
| Ben de onlara hoş ve sıcak bir karşılama yaparım. | Open Subtitles | سوف امنحهم استقبالا حارا لو فعلوا |
| Ancak çok sıcak bir karşılama olmadı. | Open Subtitles | لم يكُن ذلك الإستقبال الحارّ. |
| Ve Lily nişanlısının gençlik evine adımını atarken büyük bir karşılama gördü. | Open Subtitles | و عندما دخلت ليلي إلى المنزل الذي قضى فيه خطيبها شبابه تلقت ترحيب ضخم |
| Şimdi umduğum gibi bir karşılama oldu işte. | Open Subtitles | اوه حسنا . هذا ترحيب اكثر من الذي توقعته |
| Haylie'den soğuk bir... karşılama alan güzel sarışın. | Open Subtitles | الشقراء الجميلة والتي حصلت على ترحيب بارد من هايلي |
| Hepsi yerel ekonomi güçlerinde bir karşılama patlaması yaratıyor. | Open Subtitles | كل لقطة ترحيب في الأسلحة من الاقتصادات المحلية. |
| Ne büyük bir kalabalık ve görkemli bir karşılama görüyor. | Open Subtitles | يا له من حشد، يا له من ترحيب ضخم به |
| Başkan ve Jacqueline Kennedy önümüzden geçerken muhteşem bir karşılama vardı. | Open Subtitles | إنه ترحيب رائع بالرئيس وجاكلين كينيدي من وجهة نظرنا |
| Ne büyük bir kalabalık ve görkemli bir karşılama görüyor. | Open Subtitles | ويا له من حشد ويا له من ترحيب هائل به |
| Ne bomba bir karşılama. Biz doğru yerde olmalıyız. | Open Subtitles | ياله من ترحيب لابد اننا في المكان الصحيح |
| Ama her halükârda asla unutumayacakları bir karşılama olacak. | Open Subtitles | لكن بكلتا الحالتين، إنهم على وشك الحصول على ترحيب لن ينسوه أبداً |
| Biz de Hünkâr'ımıza, dönüşünde görkemli bir karşılama hazır edelim. | Open Subtitles | ويمكننا تحضير استقبال كبير لسموّه بمناسبة عودته |
| bir karşılama bölgesi, bir konferans odası ve iki ofis var. | Open Subtitles | لديكم غرفة استقبال وغرفة اجتماعات ومكتبين |
| Ve özel konuğumuza sıcak bir karşılama sergileyin. | Open Subtitles | كترحيب حار لظيوفنا الأعزاء |
| Konuklarımıza güzel bir karşılama olsun. | Open Subtitles | اجعلوها في أبهى حلّة من أجل ضيوفنا اللطفاء |
| Pek sıcak bir karşılama değildi. | Open Subtitles | لم يكن استقبالا دافئا. |
| Ancak çok sıcak bir karşılama olmadı. | Open Subtitles | لم يكُن ذلك الإستقبال الحارّ. |